İlk Yardım Nedir?
Hastalık ya da kaza durumunda sağlığı tehlikeye girmiş olan kişiye/kişilere; olayın olduğu yerde sağlık ekipleri gelinceye kadar, bulduğumuz haldeki durumunu muhafaza ederek daha kötüye gitmesini engellemek amacıyla çevrede bulunan malzemeleri kullanarak yapılan ilaçsız müdahaledir.
Acil Tedavi Nedir?
Hastalık ya da kaza sonucu sağlığı tehlikeye girmiş kişi/kişilere ambulans ve acil servislerde profesyonel sağlık ekipleri tarafından ilaç kullanılarak yapılan müdahaledir.
Acil Tedavi Ve İlk Yardım Arasındaki Fark
İlk Yardımın Amacı Nedir?
İlk Yardımcının Özellikleri
İlk yardımcının özellikleri
1- Öncelikle can güvenliğini korumalı
2- İnsan vücuduyla ilgili temel bilgilere sahip olmalı
3- Sakin, kararlı olmalı ve hasta kendisine yapılacak uygulama konusunda İlk yardımcıya güvenmeli
5- Pratik ve becerikli olmalı
6- Eldeki olanakları en uygun şekilde değerlendirmeli
7- Olayın bildirilmesi İçin 112'yi aramalı veya arattırmalı
Temel Uygulamalar
Koruma
Olay yerinin değerlendirilmesi anlamına gelir. Hastaya/Yaralılara müdahale etmeden önce kendimizin ve çevrenin güvenli olduğundan emin olunmalıdır.
Olay Yeri Değerlendirilirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
1- Olay yeri güvenli mi?
2- Olay nedir?
3- Olaydan etkilenen kişi sayısı?
4- Çevrede yardım alabileceğimiz kişiler var
mı?
Bunlar sorgulanırken olay yerinde olayın oluş şekli değerlendirilerek önlem alınır.
Olay Yeri İncelenirken Değerlendirmeler Şu Şekilde Yapılmalıdır:
1- Araç araca çarpışma mı?
2- Araç hareket eden bir varlığa mı çarpmış?
3- Araç duran bir cisme mi çarpmış?
4- Olay yerinde gaz kaçağı var mı?
5- Elektrik çarpması var mı?
6- Suda boğulma mı?
7- Asılma mı?
8- Yüksekten düşme mi şeklinde değerlendirilmelidir.
İkinci Bir Kazaya Olasılık Vermemek İçin Eğer Kaza Trafik Kazasıysa;
Bildirme
Bildirim Yapılırken ( 112 Aranırken) İzlenmesi Gereken Basamaklar
112 ne zaman aranmalıdır?
Kurtarma
Olay yerinin güvenliği sağlandıktan sonra ;
● Birinci derece öncelik;
1- Bilinci kapalı olanlar
2- Soluk alıp veremeyenler
3- Çok şiddetli kanaması olanlar
4- Ağır yanığı olanlar (bebek, yaşlı, hamile ve el, yüz, genital bölge yanıkları öncelikli olanlardır)
● İkinci derece öncelik;
1- Kırık
2- Hafif yanıklar
3- Yaralılar
● Üçüncü derece öncelik;
1- Burkulma
2- Sıyrık
3- Hafif kanama
İlk yardımcının Müdahale İle İlgili Yapması Gerekenler
1- Hasta/Yaralıların değerlendirilmesi ve önceliklilerin belirlenmesi önemlidir.
2- Doğru ilk yardım yöntemlerinin uygulanması hayat kurtarmada önemlidir.
3- Uygulanan ilk yardımlar 112 acil yardım gelinceye kadar sürdürülmeli ve yapılanlar 112 sağlık ekibine bildirilmelidir.
4- İlk yardımcı; hastanın/yaralının hayati tehlikesi yoksa (yangın, gaz sızıntısı, patlama, göçük tehlikesi gb); kesinlikle olay yerinde müdahale etmelidir. Bunlardan biri söz konusu ise baş, boyun ve gövde eksenini bozmadan yaralı güvenli bir yere alınmalı ve ilk yardıma başlanmalıdır.
5- Çevrede yardımcı olabilecek kişiler organize edilmelidir.
6- Olay yerinde bulunan malzemelerden yararlanılarak müdahale edilmelidir.
7- Aynı anda iki veya daha fazla hastaya/yaralıya müdahale edilmemelidir.
8- Hastalara/Yaralılara yatırılarak müdahale edilmelidir.
9- Hasta hareket ettirilmemeli, sıcak tutulmalı, hastaya kesinlikle ağızdan yiyecek içecek verilmemeli.
Bazen hemen bir sigara ikram edilir, ya da bir yudum su iç denilir. Kesinlikle yapılmamalıdır. Belki ameliyata alınması gerekebilir, ya da iç kanaması olabilir. Ağızdan gıda alımı ameliyat gibi bir durum söz konusu olduğunda işlemin 4- 6 saat ertelenmesi demektir.
10- Bilinci yerinde ise yarasını görmesine izin verilmemeli veya yüksek sesle yorum yapılmamalı.
11- Olay yeri hem ilk yardımcının hem de Hastanın/Yaralının hayatını tehdit ediyorsa (solunum yoluyla zehirlenme- patlama gb); tehlike söz konusuysa taşıma teknikleri uygulanarak güvenli bir yere taşınabilir; değilse bulunduğu durumda, olay yerinde hareket ettirmeden müdahale edilmelidir.
İlk yardımın Temel Uygulamaları
1- Olay yerini değerlendir ve güvenliği sağla.
2- Hasta/Yaralıları değerlendir.
3- Hasta/Yaralılara yatırarak müdahale et.
4- Ağızdan yiyecek içecek verme.
5- Çevredeki meraklı kalabalığı olay yerinden uzaklaştır.
6- Sakin ve kararlı ol.
7- Sıcak tut ve 112' yi ara acil yardım iste.
İlk yardımcının Etik Açıdan Sorumlulukları
1- Olay yerinde tehlike yoksa kesinlikle olay yerinde müdahale et.
2- Bilinçli hastaya/yaralıya kendini tanıt ve müdahale için izin iste.
3- Olay yeri güvenliğini almadan Hastaya/Yaralıya müdahale etme.
4- Mutlaka 112’yi ara acil yardım iste.
5- Yardım gelinceye kadar Hastanın/Yaralının yanından ayrılma ve uygun müdahale et.
6- İlk yardım bilgi ve becerilerini sürekli yenile ve bu konuda eğitim al.
7- Kendini formda tut ve alkollü iken ilk yardım yapma.
8- Yaptığın ilk yardım karşılığında ödül bekleme.
9- Görev, yetki ve sorumluluklarını bil ve kendini sağlık personeli ya da doktor olarak görme.
10- Hasta/Yaralılar arasında ayrım yapma.
11- Hasta/yaralı yakınlarına psikolojik destek ver.
12- Emanet edilen Hasta/yaralı eşyalarından sorumlu ol.
13- Sır sakla ve mahremiyete önem ver.
14- Öncelikleri belirle ve ilk önceliği sessiz, kırık ve kanaması olanlara ver.
İlk yardımcının özellikleri
1- Öncelikle can güvenliğini korumalı
2- İnsan vücuduyla ilgili temel bilgilere sahip olmalı
3- Sakin, kararlı olmalı ve hasta kendisine yapılacak uygulama konusunda İlk
yardımcıya güvenmeli
5- Pratik ve becerikli olmalı
6- Eldeki olanakları en uygun şekilde değerlendirmeli
7- Olayın bildirilmesi İçin 112'yi aramalı veya arattırmalı
İnsan Vücudu Ve İşleyişi
İnsan vücudunun temel yapıtaşı hücredir.
Hücre; hücre zarı, hücre sıvısı ve hücre çekirdeğinden oluşur. Hücre zarı içler dışlar basıncını ayarlayarak hücre sıvısında vücut için gerekli olan protein, yağ ve şekerin kullanılmasını sağlar. Hücre çekirdeği hücrenin çoğalmasını sağlar.
Hücreler bir araya gelerek dokularımızı, dokular bir araya gelerek organlarımızı, belirli bir işlevi yerine getirmek amacıyla bir araya gelen organlar da sistemleri oluştururlar.
Hareket sistemi
Kemik, eklem ve kaslardan oluşur. Çizgili ve çizgisiz olmak üzere kaslar iki çeşittir.
Çizgili kaslar bizim isteğimizle, çizgisiz kaslarsa isteğimiz dışında çalışır.
Vücudumuzun dik durmasını kemikler sağlar. Kemikler bağ dokularıyla birbirine bağlıdır. Bağlı oldukları bölgelerde;
1- Oynar eklem
2- Oynamaz eklem
3- Yarı oynar eklem
olmak üzere adlandırılırlar. Kemiklerin üzerleri çizgili kaslarla kaplanmıştır. Kaslar içerisinde damarlar ve sinirler mevcuttur. Vücudun dik durmasını ve beyinden sinirlere gelen iletilerin çizgili kaslarda kullanılmasıyla hareket etmesini sağlarlar.
Vücudumuzda 4 adet tek kemik bulunmaktadır.
Bunlar;kalça ile diz arasında, omuz ile dirsek arasındadır. Kanamalarda özellikle organ kopmalarında boğucu sargı ya da turnike yapmak amacıyla kullanılırlar. Kemik sert ve dayanıklı bir yapıdadır. Kemik içerisinde kemik iliği vardır.
Dolaşım Sistemi
Dolaşım sistemi; kalp, damarlar ve içerisinde dolaşan kandan oluşur. Kalp göğüs kafesinin ortasında bulunur. Sağ ve Sol yarı taraf ve dört odacıktan oluşur. Vücut içerisinde 4- 5 litre kan dolaşır .
Damarlar üç çeşittir.
• ATAR DAMAR
Kalpten oksijenlenmiş kanı, sindirim sisteminden besinleri ve hormonları alarak ihtiyacı olan organlara taşır. Kalbin gevşeyerek içine akciğerlerden oksijenlenmiş kanı alması sonucunda sıkışması gerçekleşir. Bu sıkışma damarın esneme yetisinden faydalanarak basınçla kanı dolaşıma pompalar. Kalbin sıkışıp gevşemesi damarlarda cilt üzerinden hissedilen vurulara (nabız)sebep olur.
Kalp atımlarının atardamara yaptığı basınca nabız denir.
Yetişkinde nabız sayısı : 60- 100
Çocuklarda nabız sayısı: 100- 120
Bebeklerde nabız sayısı: 120- 140
• TOPLAR DAMAR
Toplar damarın görevi vücutta karbondioksitten zenginleşmiş kanı akciğerlere taşımaktır. Akciğerlerde solunum yoluyla havadan aldığımız oksijen hava keseciklerinde karbondioksitle yer değiştirir. Böylelikle gaz alışverişi meydana gelir. Oksijenlenmiş kan, vücutta görevi temiz kan taşımak olan tek toplardamar (pulmoner ven) ile kalbe geri döner.
• KILCAL DAMARLAR
Atar ve toplar damar diye ayırt edilemeyen vücudun en uç noktalarına kadar oksijen, hormon ve besin taşıyan büyük damarlar arasında gaz alışverişini sağlayan ince damarlardır.
Kanın vücuddaki görevleri:
1- Oksijen, hormon ve besinlerin taşınması
2- Vücut sıcaklığının ayarlanması
3- Vücudun enfeksiyonlara karşı korunması
4- Kanamanın durdurulması, pıhtılaşma görevi
Sinir Sistemi
Beyin, beyincik, omirilik ve omirilik soğanı sinir sistemini oluşturan yapılardır.
Beyin: Sağ ve sol olmak üzere iki lobtan oluşur. Bir ceviz içine de benzetebiliriz. Kıvrımları çoktur. Sağ ve sol loblar aksi yöndeki tarafları kontrol ederler. Tüm kafatası boşluğunu doldururlar. Kafatası ile beyin arasında basıncı kontrol eden, ufak beyin travmalarında hasarı önleyen sıvı vardır. Zeka, algılama ve irade merkezidir.
Beyincik: Beynin altında ve arka tarafındadır. Denge merkezidir. Hareketlerin uyumunu sağlar.
Omirilik soğanı: Beyinciğin ön tarafındadır. Omiriliği birleştirir.
Omirilik: Merkezi sinir sisteminden gelen uyarıları alıp iletmekle görevlidir.
Boşaltım Sistemi
Böbrekler, idrar borusu, idrar kesesi ve idrar kanalından oluşur. Vücuttan zararlı sıvının dışarıya atılmasını sağlayan sistemdir. Kanın süzülmesi, kandan zararlı sıvı ve maddelerin süzülerek atılması, vücut için gerekli olan su ve bazı maddelerin tutulması gibi görevleri vardır.
Vücudumuzda karın boşluğunun her iki tarafında yer alırlar. Böbreklerden biri fonksiyonlarını yerine getiremediğinde tek böbrek her iki böbreğinde görevini üstlenir.
İdrar borusu: Böbrekten çıkan idrarı idrar kesesine taşır.
İdrar kesesi: içerisinde 1000 mlt veya 1500 mlt idrar biriktirebilir. Daha sonra beyinden gelen emirlerle belirli aralıklarda idrar kanallarıyla dışarı atılmasını sağlar. Kapakçıklarla kontrol edilir. Kişinin bilinci yerinde olduğu sürece biriken idrar kontrolsüz dışarı atılmaz.
Solunum Sistemi
Solunum sistemi; akciğerlerde gaz alışverişinin gerçekleşmesi için hava geçişini sağlayan kanallardır. Burun boşlukları, yutak, damak, solunum borusu, solunum yolları, solunum dallarından oluşur. Akciğerler göğüs kafesinin her iki kısmında, kalpten çıkan ana damarların sağında ve solunda yer alır. Akciğerlerin uç kısmında bulunan hava kesecikleri kılcal damarlara oksijen vererek karbondioksit alma görevini yerine getirirler. Erişkin bir kişi derin nefes alarak bir defada 5 litreye yakın havayı akciğerlerine alabilir. her nefeste 0, 5 lt hava akciğerlere girip çıkar.
Sindirim Sistemi
Sindirim ağızda başlar; anüs ya da rektumda son bulur.
Sindirim sistemi organları: Ağız, diş, dil, tükürük bezleri, yemek borusu, mide, ince bağırsaklar, pankreas, kalın bağırsaklar ve rektum ya da anüstür.
Ağıza alınan gıda dişlerin ve ağız içi sıvısı ile parçalara ayrılarak yutakla mideye gider. Mide asidiyle parçalanma devam eder. Midede gıdaların bazıları kana karışırken bazıları da ince bağırsakta kana karışmaya devam eder. Daha sonra katı atıklar kalın bağırsaktan biyo oksit kalıntı olarak anüsle dışarıya atılır.
Pankreas, tükürük bezleri salgısı, insülin yardımcı sindirim sistemi salgılarıdır.
Yaşamsal Bulgular
Hasta /Yaralı değerlendirilirken yaşamsal bulguların varlığı ile yokluğu ve düzeyi ilk yardım müdahalesi açısından önemlidir.
Bunlar;
1- Bilinç
2- Solunum
3- Dolaşım
4- Vücut ısısı
Bilinç Düzeyi
Kişinin kazadan veya olaydan ne derece etkilendiğinin göstergesidir. Hasta/Yaralıya belirli düzeyde uyarılar verilir, yanıt alınıp alınamadığı izlenir. Bilinç düzeyi değişiklikleri farklı düzeylerde derecelendirilir.
Bilincin yerinde olup olmadığını anlamak için seslenir veya dokunuruz. Yanıt alıyorsak bilinç yerindedir.
1. derece bilinç kaybında; sözlü uyarılara yanıt verir.
2. derece bilinç kaybında; Yalnızca dokunularak yapılan uyarılara yanıt verir.
3. derece bilinç kaybında; Sözlü ve dokunarak yapılan uyarılara yanıt vermez.
Solunum Sıklığı
Her bir dakika süre ile yapılan solunumun sayısıdır. Solunum havanın akciğerlere giriş ve çıkışının duyulması, hissedilmesi ve gözlenmesi ile değerlendirilir. Dinlenme durumundaki yetişkinde dakikada solunum sayısı 12 ile 20 arasındadır. Solunum sayısının yüksek olması; aşırı efor sarf etme (koşma, spor) ya da solunum yetersizliği kaynaklı hastalık vakalarında (astım, Koah) görülebilir. Solunum sayısının azalması; ise vücut ısısının düşmesi ile (anestezi sonrasında, solunum yolu ile zehirlenmelerde veya donma vakalarında) görülebilir.
Düzensiz bir solunum ; sinir sisteminde önemli bir zedelenmenin varlığını düşündürmelidir.
Dolaşım
Vücuttaki dolaşımın göstergesi nabızdır. Dinlenme halindeki bir yetişkinde dakikada 60- 100 arasında kalp atımı mevcuttur.
Vücutta nabız alma noktaları:
1- Şah damarı (adem elmasının her iki tarafı)
2- Ön kol damarı (bileğin iç yüzünde, baş parmağın gerisinde)
3- Ayak damarı (ayak sırtının tam merkezinde)
4- Pazı kemiğinin iç kısmında (bebeklerde tercih edilir.)
Hızlı nabızda dakikada 100'den fazla atım vardır. Genelde sıvı açıklarında, iç ve dış kanamalarda, yüksek ateşte ve kalp hastalıklarında görülür.
Yavaş nabız ise dakikada 60 atımdan düşük olması halidir. Donma halinde, bazı kalp hastalıklarında ve sporla çok ilgili kişilerde görülebilir.
Vücut Isısı
Vücudumuzda kanın görevleri arasında vücut ısısını ayarlamakta vardır. Sağlıklı bir yetişkinde koltuk altı ısısı 36 derece ile 36. 9 arasındadır. Ağız içi ölçümü farklılık gösterir. 37 dereceye kadar normaldir. Rektumdan ölçülen vücut ısısı ağız içi ile aynı değerleri taşır (37 derece). Vücudumuzda 39- 40- 41- derece gibi ateş yükseklikleri enfeksiyon varlığının ya da yolunda gitmeyen durumun göstergesidir. Aynı zamanda ateşin düşük olması da yüksek ateş kadar tehlikelidir. 33- 34 derece ısılarla donma durumlarında karşılaşılır ve çok tehlikelidir. Vücut ısısının uzun süre düşük olması ölümlerle sonuçlanabilir.
Kan Basıncı
Kalbin kasılma ve gevşeme dönemlerinde kanın damar duvarına yaptığı basınçtır.
Küçük tansiyon:kalp gevşemede iken elde edilen değerdir.
Büyük tansiyon:kalp kasılmada iken atardamarlara kan pompalandığı sırada elde edilen değerdir.
Normal tansiyon değerleri;
*Küçük tansiyon 90/50
*Büyük tansiyon 100/140 civa basıncıdır.
Hastanın/Yaralının Değerlendirilmesi
Hasta ve yaralının olay yerinde doğru değerlendirilmesi ilk yardımın etkili ve başarılı olmasını sağlar. Bir olay meydana geldiğinde ilk olarak hastanın/ yaralının yaşamını tehdit eden problemlerin (iç kanama- solunum ya da dolaşım düzensizliği- kırık) varlığını belirlemek, gerekirse uygun ilk yardım müdahalelerinde bulunmak; yoksa gelişebilecek olumsuzlukları önlemek ya da geliştiyse müdahalede bulunmak için yapılır. Bu nedenle hastalar/yaralılar değerlendirilerek müdahale planı yapılmalıdır. Böylece ilk müdahalenin kime ve ne şekilde yapılacağı sonraki aşamaların neler olacağı belirlenmiş olur.
Hastanın / Yaralının Birinci Değerlendirmesi
Birinci değerlendirmede yaşamı tehdit eden durumların varlığı araştırılır. ilk yardımcı kendinin ve yaralının çevre güvenliğini sağladıktan sonra hastanın/ yaralının yaşam belirtilerini hızla değerlendirir.
İlk yardımcının izlemesi gereken basamaklar
1- Bilinç durumunun değerlendirilmesi
2- Solunum yolunun açık tutulması (A)
3- Solunumun değerlendirilmesi (B)
4- Dolaşımın değerlendirilmesi (C)
Bilinç Düzeyinin Değerlendirilmesi
Her hastaya/yaralıya bilinç kontrolü yapılmalıdır. Bilinç yoksa saniyeler içerisinde solunum ve kalp durması gelişebilir. Bilinç kontrolü hastaya/Yaralıya "iyi misiniz?" diye sözlü veya dokunarak yapılır. Cevap alınamıyorsa bilinç yok demektir. 112 aranır veya arattırılır.
1- 0- 3 dakikada solunum durur. Kısa süre sonra kalpte durur.
2- 4- 6 dakikada beyin hasarı olabilir.
3- 6- 10dakikada muhtemel beyin ölümü gerçekleşir.
4- 10. dakikadan sonra geri dönüşümü olmayan beyin ölümü gerçekleşir.
Solunum Yolunun Açıklığının Sağlanması (A)
112 aranarak yardım istenir. Hastanın/Yaralının solunum yolu açılmalıdır. Özellikle bilinç kaybı durumlarında alt çeneye bağlı olan dil kasları gevşeyerek soluk yolu üzerine düşer. Alt çenemiz oynar eklemle üst çeneye bağlıdır. Yabancı cisim; mesela takma dişler, kusmuk gibi nedenlerle solunum yolu tıkanmış olabilir. Havanın akciğerlere ulaşabilmesi için solunum yolunun açık olması gerekir.
1- Hasta/Yaralı baş, boyun ve gövde ekseni düz olacak şekilde sert bir zemine yatırılır.
Ağız içi kontrol edilir. Yabancı cisim varsa yetişkin ve çocukta temiz bir bez yardımıyla alınır. Bebeklerde ise; görülüyorsa bir hamlede alınır.
2- Yetişkin ve çocukta bir elin üç parmağı hastanın/yaralının alnına konurken diğer elin 2. ve 3. parmakları çene altına konularak alın aşağı doğru bastırılır, çene yukarı doğru kaldırılır. Çene kemiği yere 90 derece açıda olmalıdır. Bebeklerde ise; baş hafifçe geriye itilerek baş çene pozisyonu verilir. Bebeklerde bu açı 60 derecedir.
Solunumun Değerlendirilmesi (B)
Hastanın/Yaralının solunum yolu açıldıktan sonra ilk yardımcı; başını hastanın/ yaralının göğsüne bakarak yan yaklaştırır; kulak ve yanağını hastanın/yaralının ağız ve burun kısmına gelecek şekilde yaklaştırması; "BAK- DİNLE- HİSSET" eylemini 10 saniye süreyle kendinden emin bir şekilde yapmasını sağlar. (10 saniye işlemini bin bir, bin iki, bin üç…. bin on diye sayarak gerçekleştiriyoruz). İlk yardımcı gözleriyle göğüs hareketini izlerken kulağıyla nefesi duymaya ve yanağıyla hissetmeye çalışır.
Solunum yoksa bebek ve çocuklarda iki kurtarıcı solunumla, yetişkinlerde 30 dış kalp basısı ile temel yaşam desteğine başlıyoruz
Dolaşımın Değerlendirilmesi ( C )
Dolaşım hastanın/yaralının solunum kriterlerine bakılarak değerlendirilir. Hastanın/Yaralının birinci değerlendirme sonucunda bilinci yok, solunumu var ise koma pozisyonu verilir. Bilinç ve solunum yok ise dolaşımın olmadığı düşünülerek Temel Yaşam Desteğine geçilir.
Hastanın/Yaralının İkinci Değerlendirmesi;
Bilinç kontrolü yapıldıktan sonra cevap alınıyorsa solunum ve dolaşım var demektir.
Bu durumda ikinci değerlendirmeye geçebiliriz.
İkinci değerlendirme de birinci değerlendirme kadar önemlidir.
1- Saçlı deriden ellerin parmaklarıyla fazla bastırmadan yapılmaya başlanır.
2- Göz kapakları açılır göz bebekleri kontrol edilir, burada dikkat etmemiz gereken; gözün renkli kısmında bulunan mercimek tanesi büyüklüğündeki göz bebeğidir. Eğer biri küçük diğeri renkli kısmı kapayacak kadar büyümüşse beyinle ilgili hasar olduğu düşünülmelidir.
3- Daha sonra doğal boşluklar; kulak, burun değerlendirilmeli ;boyuna gelindiğinde kalp atımı 5 saniye süreyle kontrol edilmeli, vücut ısısı, kalp atım ritmi kontrolleri de bu arada sağlanmalıdır.
4- Omuzlar, omurlar ve kalça kontrol edilmeli;göğüs, kaburgalar ve karın boşluğu ile devam edilmeli.
5- Karın normalde esnektir. Organların karın içinde hasar görmesi durumunda esneklik yerini mermer gibi bir sertliğe bırakacaktır. Bu durum bize iç kanamayı düşündürmelidir.
6- Bu arada eller, bacaklar his kaybı yönünden değerlendirilmelidir. (Yaralıya elinizi sıkması söylenerek; kol ve ayağıyla da elinizi ittirmesi söylenerek bacaklar kontrol edilmelidir.
7- Dolaşım yönünden morluk veya beyazlık ya da atar damar atım noktalarından duyulamaması bize atar damarın içe kanadığını düşündürmelidir.
8- Hemen kanamaya bağlı şok için şok pozisyonu vermeli bası noktasına basınç yaparak kanama durdurulmalıdır.
9- Hastaya/Yaralıya yarasını görmesine izin verilmemelidir.
10- Hastaya/yaralıya Psikolojik olarak destek olunmalıdır.
11- Bilincin kapanma ihtimaline karşı yaralıdan olayın oluş şekli, hastalığının olup olmadığı, sürekli kullandığı ilaç olup olmadığı ve alerjisi sorgulanarak bilgi alınmalı; hatta kayıt ederek 112 acil ekibiyle paylaşılmalıdır.
12- Hasta/ yaralı 112 ekibi gelene kadar yalnız bırakılmaz.
Temel Yaşam Desteği
Günümüz, ilk yardım koşulları sağlanıncaya kadar dünya çapında bir çok denemeler yapılmış ve son şekiller verilmiştir. Buna göre ERC, ILCOR (Uluslararası Resusitasyon Uzlaşma Komitesi ) ve AHA'nın yaptığı ortak çalışmalar sonucunda Temel Yaşam Desteği konusundaki uygulama ve eğitim yaklaşımı ortak öneriler olarak yayınlanmaktadır.
Solunum Durması
Solunum hareketlerinin durması sonucu vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
Hemen Temel yaşam desteğine başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir.
Kalp Durması
Bilinci kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınamamasıdır. Kalp durmasından itibaren 4- 6 dakika içerisinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur. 10 dakika sonra ise geri dönüşümü olmayan harabiyet meydana gelir. Bu nedenle ilk 5 dakika içinde beynin oksijenlenmesi ve kanlanması için Temel yaşam Desteğine başlanmalıdır.
Temel Yaşam Desteği
Günümüz, ilk yardım koşulları sağlanıncaya kadar dünya çapında bir çok denemeler yapılmış ve son şekiller verilmiştir. Buna göre ERC, ILCOR (Uluslararası Resusitasyon Uzlaşma Komitesi ) ve AHA'nın yaptığı ortak çalışmalar sonucunda Temel Yaşam Desteği konusundaki uygulama ve eğitim yaklaşımı ortak öneriler olarak yayınlanmaktadır.
Solunum Durması
Solunum hareketlerinin durması sonucu vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
Hemen Temel yaşam desteğine başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir.
Kalp Durması
Kalp Durması
Bilinci
kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınamamasıdır. Kalp durmasından
itibaren 4- 6 dakika içerisinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı
için beyin hasarı oluşur. 10 dakika sonra ise geri dönüşümü olmayan harabiyet
meydana gelir. Bu nedenle ilk 5 dakika içinde beynin oksijenlenmesi ve
kanlanması için Temel yaşam Desteğine başlanmalıdır.
Yaşam Kurtarma Zinciri
1. halka: 112'nin aranarak acil yardımın sağlanması
2. halka: Olay yerinde
bulunan ilk yardımcının Temel Yaşam desteği yapması
3. halka: Ambulans
ekipleri
4. halka: Hastane
acil servisleri
Yaşam zincirinin ilk iki halkası ilk yardımcının müdahalelerini ilgilendirir. 3.
ve 4. halkalar profesyonel sağlık ekiplerini ilgilendirir.
Ambulans ekipleri 7 ile 10 dakika içerisinde olay yerinde olmaktadır. Bu
nedenle olay yerinde gerçekleştirilen
doğru ilk yardım büyük önem taşır.
Temel Yaşam Desteği Uygulaması Üç Ana Bölümden Oluşur;
1) Solunum Yolunun Açıklığının Sağlanması (A)
2) Solunumun Sağlanması (yapay solunum) (B)
3) Dolaşımın Sağlanması (dış kalp masajı) (C)
Dolaşımın Sağlanması - Dış Kalp Basısı
Temel Yaşam desteğine başlarken bilinci olmayan hastanın/yaralının
solunumu yoksa dolaşımı olmadığına karar verilerek; yetişkinlerde hemen dış
kalp basısına başlanır. Çocuk ve bebeklerde iki kurtarıcı solunumdan sonra dış
kalp masajına başlanır.
1- 0- 12 ay bebek,
2- 1 yaş- 8 yaş arası çocuk,
3- 9 yaş ve üzeri yetişkin olarak değerlendirilir.
Yetişkinlerde temel yaşam desteği
1- Güvenli çevre alınır.
2- Bilinç kontrolü yapılır ("iyi
misin? iyi misin?" sorusu sözlü ve dokunarak yapılır).
3- 112 aranır veya arattırılır ("30-
35 yaşlarında bilinci olmayan…"112'nin talimatıyla telefonu kapa ve seni
aramasını beklenir. Doğruluk teyidi)
4- Havayolu açıklığını sağlamadan önce ağız içi kontrol edilir. Temiz bir
tülbent, sargı bezi ile emdirerek, kan ya da kusmuk varsa temizlenir, ağız içinde yabancı cisim varsa bir hamlede
alınır.
5- Eğer çevrede kimse yok ise; bak- dinle- hisset olayını gerçekleştirdikten
sonra 112 ilk yardımcı tarafından aranır.
6- Hemen temel yaşam desteğine başlanır.
7- Baş çene pozisyonu vermek için bir el alına konur, diğer el
çene altına konarak alındaki el aşağıya doğru bası uygularken, çene altındaki 2. ve 3. parmaklarda çeneyi
yukarı ittirirler. Böylece çenenin yan uzun kemiği yere 90 derece dik oluncaya
kadar çene alttan yavaşça ittirilir. Dil veya herhangi bir cisimle kapanan hava
yolu açıldığında hasta/yaralı öksürerek nefes alabilir. Bu açıklık sağlandığı
halde nefes yoksa emin olmak için bak- dinle- hisset yapılır.
8- Hastanın göğsüne bakacak şekilde baş hastanın/yaralının ağız ve
burnuna yaklaştırılır. Göz, göğüs
hareketi yönünden yaralıyı takip ederken; kulak ve yanakta hastanın nefesi var
mı diye dinler ve hissetmeye çalışır. Bu işlem 10 saniye süreyle devam eder.
9- Solunumun olmadığından emin olunduğunda yetişkinde direkt kalp basısı ile
başlanır.
10- Kalbin yeri; boyun bölgesinin vücuda yakın olan çukur kısmına işaret parmağı konur, diğer elin baş parmağı göğüs kemiğinin uç kısmına konur ve ortada (C ) yapacak şekilde birleştirilir. Alt C'nin tam ortasına elin topuğu konarak; dirseklerden bükmeden, göğüs kemiği 5 cm veya 3/1 çökertecek şekilde dış bası uygulanır.
11- Kalp ritmine uygun yapmak zorunludur. (1ve 2ve 3ve 4ve 5ve 6ve 7ve 8ve 9ve 10ve 0nbir oniki …. . yirmidokuz otuz) 30 kalp basısını uygulanır ve artık solunum verilmelidir.
12- Hastanın ağız kısmı temiz bir bezle (hava geçirme özelliği olması şarttır) örtülür
veya maske varsa maske kullanılır, baş çene pozisyonu yenilenerek ağız tamamen
ağız içine alınarak nefes verilmelidir.
13- Bir elin işaret ve baş parmağıyla; hastanın/yaralının burun
kanatları sıkıştırılarak, akciğerlerinizdeki hava yaralının
akciğerlerine yollanır.
****Bu arada gözünüz Hastanın/Yaralının göğsünde olmalıdır.
Normalde ağızdan ve burundan nefes alırız. İşlem sırasında ağızdan nefes
veriyorsak burun kanatlarını kapatmalıyız, burundan nefes veriyorsak ağız
kapatılır ve nefes verilir. Nefes akciğerlere ulaşmalıdır.
14- Doğru hava yolu açıklığı sağladı
iseniz göğüs şişer. Yanlış hava yolu açıklığı, verilen nefesin, yaralının yemek borusundan
mideye ve karnına gitmesine neden olur. Şişlik meydana getirir. Yardımcı
solunum kasları devre dışı kalacağından yanlış uygulamadır.
15- Böyle bir durumla karşılaşırsanız baş çene pozisyonunu yenileyerek tekrar
soluk vermelisiniz.
16- Hastanın ağız kısmı temiz bir bezle örterek veya maske varsa maske kullanılarak ağız tamamen ağız içinde olacak şekilde baş çene pozisyonu yenilenerek nefes verilmelidir.
17- Sıkıştırılan burun kanatları bir saniye açılır, verilen nefesin pasif bir şekilde dışarı çıkması sağlanır. Ve
bu işlem ikinci kez tekrarlanır. Yeniden ritmik bir şekilde 30 bası 2 nefes
vermeye devam edilir.
18- Bu işlem; hasta/yaralı kendine gelinceye kadar,
19- Sağlık ekipleri gelinceye kadar,
20- İlk yardımcı
yoruluncaya kadar devam eder.
Çocukta Dış Kalp Masajı 1- 8 yaş
1- Güvenli Çevre
2- Bilinç Kontrolü (sözlü ve dokunarak yapılır.)
3- 112 arattırılır, çevrede bulunanlara
seslenilir ("mavi montlu arkadaşım, 112 ara ve bana geri dön. ")
4- Yalnız iseniz; 5 tur 2 solunum ve 30 kalp basısı yapılır, 112'yi kendiniz
aramalısınız.
5- Ağız içi temizlenir.
6- Baş çene pozisyonu verilir.
7- 10 saniye süreyle Bak- Dinle- Hisset yapılır.
8- Solunum yoksa 2 kurtarıcı solunum verilir. Baş çene pozisyonunda sağ elin
işaret ve baş parmağı ile burun kanatları sıkıştırılır. Göğsü şişirecek kadar
hava verilir, sonra pasif bir şekilde
havanın dışarı çıkması için burun kanatları bir saniye süreyle serbest
bırakılır ve ikinci nefesi vermek için tekrar burun kanatları sıkıştırılır.
9- Kalbin yerini tespit etmek için göğüs kısmındaki giysiler açılır. Boyun çukuruna işaret parmağı yerleştirilir. Göğüs kemiğinin uç kısmına diğer elin işaret parmağı yerleştirilir ve baş parmaklar ortada birleştirilir.
Alt kısımda kalan göğüs kemiği ortalanır ve kalp basısına başlanır. 5 cm
çökertecek şekilde veya yandan bakıldığında 3/1 lik kısmın aşağı basılmasıyla
kalbin içerisindeki kan dolaşıma göndermeye başlanır. Bu 30 kez ritmik bir
şekilde yapılır.
10- 1 ve 2 ve 3 ve 4 ve 5 ve 6 ev 7 ve 8 ve 9 ve 10 ve 11 12 13……. 28 29 30 ve
iki solunumla akciğerlerdeki kan oksijenlendirilir.
11- 112 gelene ya da kendi kendine solunum ve
dolaşım başlayana kadar dışarıdan bası
ile kalp ve akciğer görevi üstlenilir.
12- Çocuklarda tek el ile dışardan kalp basısı uygulanır. Eğer çocuk kilolu ise
çift el ile masaja devam edilir.
13- Çocuk kendine geldi fakat 112 hala gelmedi ise 2. değerlendirmeye geçilir.
14- Baş bölgesinden başlanır.
Bebekte Dış Kalp Basısı
0- 12 ay arası bebek olarak değerlendirilir. Bir yetişkine göre
çok daha küçük vücut yapısı vardır. Bebeklerin konuşmaları; ağlamalarıdır. Bebeğini
iyi tanıyan bir ebeveyn ağlama çeşidine göre bebeğinin ne istediğini
anlayabilir ☺
Yetişkinlerde 5- 6 litre kan bulunurken, bebeklerde bu oran bir bardak su kadardır. 180mlt
veya 200 mlt arasında değişir.
Uygulama Aşamaları
1- Güvenli çevre
2- Bebeklerde bilinç kontrolü ayak altına tik atarak veya şaplak vurarak
yapılır. (Uygulama gerçekleştirilirken
bebeğin yüzüne bakılır, mimikleri, elleri ve ağlaması kontrol edilir)
3- 112 aranır. (3- 5 aylık, bilinci olmayan bir bebek şeklinde tanımlama
yapılır. )
4- Ağız içi kontrol edilir, yabancı
cisim varsa bir hamlede alınır; kusma ya da kan varsa tülbent gibi temiz bezle
emdirilir
5- Baş hafifçe arkaya doğru çekilir, yaklaşık 60 dereceye eşit olmalıdır.
6- Ağız ve burun ilk yardımcının ağız içine alınarak, ağız içerisindeki hava bebeğin akciğerlerine
gönderilir. Pasif havanın geri çıkması için ağızdan 1 saniyeliğine uzaklaşılır
ve işlem tekrarlanarak 2 solunum verilmiş olur.
7- İki meme başı işaret parmağıyla hizalanır, işaret parmağının tam ortasına diğer elin
işaret ve orta parmağı birleştirilerek sabitlenir.
8- 4cm ya da yandan bakıldığında 3/1 oranında göğüs kemiği dik
açıyla çökertilir. Ritmik bir şekilde 30 bası yapılır.
9- Dakikada 100 basının altına düşülmez.
10- Hastanın/yaralının;
●
Solunum ve kalp atımı tekrar başlayana kadar,
●
112 olay yerine gelinceye kadar,
●
İlk yardımcı yoruluncaya kadar
işleme devam edilir.
11- 112 gelmedi, hasta/yaralı kendine geldi ise hemen ikinci
değerlendirmeye geçilir
İkinci değerlendirme
1- Baş bölgesinden başlanır. Saçlı deri parmak uçlarıyla basınç yapmadan kanama,
kırık ve çökme yönünden kontrol edilir.
2- Göz bebekleri farklılık gösteriyor mu, kulak ya da burundan kan geliyor mu bakılır.
3- Kalp atımı bebeklerde kolun iç kısmı yani pazı kemiğinden dinlenir, ritim ve
doygunluk değerlendirilir.
4- Karın esnekliği sertlik yönünden iç kanamaya karşı kontrol
edilir.
5- Omurga düzlemi şekil bozukluğu yönünden kontrol edilir.
6- Bacaklar ve ellerde kırık var mı bakılır.
7- Bebeklerde koma pozisyonu anne kucağı pozisyonudur.
7- İki bacak arasından el omurga düzlemini bozmayacak şekilde
bebeğin başına kadar uzatılır, baş avuç içi ile kavranır, 35- 45 derece açıyla, göğüse yaklaştırlır, 2- 3
dakikada bir solunum kontrol edilir.
Önemli
*Temel yaşam desteğinde ilk yardımcı tek ise; çocuk ve bebekte 2
solunum, 30 kalp basısı 5 tur tekrar
edildikten sonra hemen 112 aranır.
*Yetişkinlerde ise; solunum yoksa ilk yardımcı kendisi 112'yi arar.
*İki ilk yardımcı olsa bile temel yaşam desteği tek ilk yardımcı
tarafından yapılmalı, biri yorulunca diğer ilk yardımcı devam etmelidir.
İkinci Değerlendirme
1- Baş bölgesinden başlanır.
2- Saçlı deri parmak uçlarıyla basınç uygulamadan kırık, çökme ve kanama yönünden değerlendirilir.
3- Göz içi kontrolü:
Göz bebeklerinde olabilecek değişiklikler yönünden kontrol edilir (Renkli kısmın içerisinde mercimek tanesi büyüklüğündeki göz bebeği renkli kısmı kapayacak kadar büyümüşse, diğer göz bebeği aynı küçüklükte kalmışsa)
4- Kulak, burun; kanama ve beyin omurilik sıvısı yönünden kontrol edilir.
5- Boyun bölgesinde kalp atımı alınır ve ritmine, doygunluğuna bakılır.
6- Boyun omurlarında şekil bozukluğu varsa oynatılmaz, boyunluk takılarak hareketsizliği sabitlenir.
7- Omuzlar, kollar; kırık ve kanama açısından kontrol edilir. Kırık tespit edilir ve kanama varsa temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulur.
8- Göğüs kaburgalar da kırık ve çökme yönünden değerlendirilir. Her ne kadar kaburgalar bir yay gibi esneme yeteneğine sahip olsa da travmanın şiddetine göre hasar alabilir.
9- Karın boşluğu normalde esnektir. İç kanama ve travmalarda organ yırtılmaları durumunda esnekliğini yitirir. Mermer gibi sertleşir. Aşırı susuzluk hissi yaratır.
10- Omurga, kırık ve şekil bozukluğu yönünden; el ve ayaklar işlev (his) açısından kontrol edilir.
*Herhangi bir sorun yok ise temel yaşam pozisyonu verilir.
Solunum yolu tıkanıklığı (Heimlich)
Solunum yolu tıkanıklığı çok sık rastlanılan bir durumdur. Soluk yoluna yabancı cisim kaçmasıyla yaşanır. Solunum, insan vücudu için çok önemlidir; vücut tehlike hissettiğinde akciğerleri koruma altına alarak soluk yolunu kapatır.
❖ İki çeşit tıkanma vardır:
● Kısmi tıkanma;
1- Hasta konuşur, öksürür, azda olsa nefes alır.
2- Hastaya hiçbir şekilde müdahale edilmez, sadece gözlemlenir, gelişebilecek olası durum takip edilir, öksürmeye teşvik edilir.
● Tam tıkanma;
Hava geçişi tamamen engellenmiştir, hasta konuşamaz, nefes alamaz, boyun damarları şişer, gözlerinden yaşlar gelir, yüzü morarmıştır ve ellerini boğazına götürerek yardım ister.
1- Hasta bilinçliyse Heimlich manevrası yapılır.
2- Amaç karına yapılan bası ile diyaframı yukarı iterek akciğerlerin içerisindeki havanın süratle ve kuvvetlice dışarı çıkması sırasında yabancı cismin atılmasını sağlamaktır.
3- Hasta bilincini kaybettiyse Temel Yaşam Desteği verilir.
Yetişkinde Heimlich Manevrası
1- Tam tıkanma durumunda uygulanan ilk yardım tekniğidir.
2- Hasta/yaralı artık nefes alamadığını gösteren evrensel bir dil olan işaret dilini kullanır; gözlerden yaş gelir, havalanma olmadığının en büyük göstergesi olan dudaklar ve parmak uçları morarır.
3- Hemen 112 aranır veya arattırılır.
4- Kişinin arkasına geçilir, zaman geçtikçe bilinç kapanacaktır. baş
5- Düşmesini de engellemek için diğer el ile koltuk altından göğüs ve omuzu tutacak şekilde desteklenir, 45 derecelik eğim elde edilir, el topuğu ile iki kürek kemiği arasına kaydırır şekilde vurulur ve bu 5 kez tekrarlanır.
6- Daha sonra hastaya arkadan sarılarak gövdesi kavranır. Parmak avuç içine alınarak parmaklar kapatılır; böylece bir yumruk elde edilir.
7- Yumruk elde edilen elin başparmak çıkıntılı olan kısmı göğüs kemiğinin ucu ile göbek arasındaki yere denk gelecek şekilde yerleştirilir.
8- Diğer el yumruk yapılan el üzerine konularak küçük parmak kıvrımının üzerinden kavranır. Basınçla arkaya ve yukarı doğru ittirilir. Bu işlem art arda 5 kez tekrarlanır.
9- Yabancı cismin çıkıp çıkmadığı kontrol edilir, çıkana kadar aynı hareketler tekrar edilir.
10- Bu sırada bilinç kaybolursa temel yaşam desteğine geçilir.
✓ Yabancı cisim çıkarmada göğüs basısı karın basısından daha etkilidir. Hastanın bilinçsiz olması nedeniyle solunum kasları gevşeyeceğinden verilen solunumun bir kısmı akciğerlere geçerek oksijenlenmeyi sağlayacaktır.
✓ Şişman ve hamilelerde Heimlich manevrası bası yeri göğüs altıdır. Karın basısı şişmanlarda etkili olmaz.
✓ Hamilelerde bebeğe zarar verebilir.
✓ Tam tıkanma evde yalnız iken kendimizde olursa ellerimizle karın basısı uygulayabiliriz. Bir sandalyenin arka yükseltisiyle vb malzemelerlede karın bölgemize bası uygulayabilirz. (otoheimlich)
Çocuklarda Heimlich Manevrası (1- 8 yaş)
1- Yetişkinlerdeki gibidir. Kısmi tıkanma varsa dokunulmaz, gözlenir.
2- Tam tıkanma varsa, boyuna uygun
olabilmek için diz üzerine çökerek yetişkindeki gibi müdahale edilir.
3- Bilinç yoksa çocukta temel yaşam desteği uygulamasına geçilir.
Bebekte Solunum Yolu Tıkanması (0- 12 ay)
Bebekler etraflarındaki malzemeleri merak ederler, incelemek ister ve ağızlarına götürürler. Bunlar; düğme, misket, fındık, oyuncaklarının parçalarıdır. Bazen annesini
emerken sütün soluk yoluna kaçmasıyla da risk yaşayabilirler.
Bebek nefes alıyor ve öksürüyor ise dokunulmaz, gözlenir.
*Tam tıkanma geliştiyse
Heimlich manevrası uygulanır.
1- Bebeğin ağız içi kontrol edilir, bir hamlede alınabilecek gözle görülen bir cisimse hemen alınır. Fakat içeri ittirip boğazı tıkama riski olacağından çok dikkat edilmelidir.
2- Bebeğin başı, baş parmak ve diğer parmaklarla avuç içine alınır, baş ve boyun desteklenir.
3- El bileği ve dirsek arasındaki kısım bebeğin omurgasına paralel tutularak baş, boyun ve gövde aynı düzleme alınır.
4- Yer çekiminden de faydalanarak elimizin topuğuyla el
ağırlığında 5 kez iki kürek kemiği arasına vurulur. Bebeğin ağırlığını
sabitlemek için işlemi uygularken dizimizden de destek alırız.
5- Bebek diğer kolun üstüne sırt üstü döndürülür. 5 kez göğüs kemiğinin hemen
altına 2 cm diyaframa bası yapacak şekilde işaret ve orta parmakla ittirilir. İşlem
yapılırken parmaklar yerinden oynatılmaz bastırılıp geri çekilirken parmaklar deride
sabit kalır.
6- Bu işlem yabancı cisim çıkana kadar 5 sırt, 5 karın olmak üzere tekrarlanır.
7- Bu işlem devam ederken bebeğin bilinci kaybolduysa Bebekte
temel yaşam desteği uygulamasına geçilir.
8- 112 aranır veya arattırılır.
Kanamalar
Damar bütünlüğünün bozulması sonucu, kanın damar dışına (vücut içine veya dışına doğru) boşalmasıdır.
Kanamanın değerlendirilmesi
1- Kanamanın
hızına
2- Vücutta kanın aktığı bölgeye
3- Kanama miktarına
4- Kişinin fiziksel durumu ve yaşına göredir.
Vücutta kanın aktığı bölgeye göre sınıflandırılması;
1- Dış kanamalar:
Kan yaradan vücut dışına doğru akar, gözle görülür.
2- İç
kanamalar:
Vücut içine kanama olduğu için gözle görülemez
3- Doğal
deliklerden olan kanamalar:
Kulak, burun, ağız, anüs ve üreme organlarından olan kanamalar.
▪
Atardamar kanaması
▪
Toplardamar kanaması
▪
Kılcaldamar kanaması
1- Atardamar kanaması
Kalp atımlarıyla uyumludur. Kesik kesik ve fışkırır tarzdadır. En
tehlikeli kanama şeklidir ve kısa sürede durdurulmalıdır.
2- Toplardamar kanaması
Koyu
renkte ve sızıntı şeklindedir. Durdurulması daha kolaydır. İki yara ucu bir
araya getirilerek baskı uygulanır. Sargı bezi ile sarılarak, bölge kalp seviyesinden yükseğe kaldırılır.
3- Kılcaldamar kanaması
Günlük
hayatta çok karşılaştığımız bir durumdur. Kanayan bölgeye bası uygulanır. Kanama
kontrol edilir. Durmuşsa temiz bir bezle sarılır.
●
Birçok basit kanama birkaç dakika içerisinde kendiliğinden
durur.
●
Her kanama ciddi olmayabilir. Ancak ciddi kanamalarda
hastada/yaralıda şok gelişebilir.
●
Önlem olarak şok pozisyonu verilir ve 112 aranır.
Kanamalarda dikkat edilmesi gerekenler
Dikkat!
1- Kanamanın
değerlendirilmesi ve şok belirtilerinin izlenmesi çok önemlidir.
2- Kanama kol ve bacaklarda ise; kırık şüphesi yoksa bu bölge kalp seviyesinden
yukarı kaldırılarak, hareketsiz
tutulmalıdır.
Kanamalarda
durdurma şeması
Kanamanın kaynağını tespit et
Yara üzerine
direk baskı uygulayın
1- Mümkünse
lateks eldiven ya da temiz bir naylon poşet kullanın.
2- Kanayan
yer üzerine temiz bezle baskı uygulayın.
3- Kanama devam ediyorsa birinci bezi kaldırmayın, çünkü kanın pıhtılaşma özelliği başlamıştır.
Kanama durdu mu?
Evetse;
Şoka
engel olun, belirtileri izleyin, yaralıya dikkat edin.
Hayırsa;
Yaralı
organı yükseğe kaldırın, hala kanama
devam ediyorsa baskıya devam edin. Bası noktalarına bası uygulayın. 112'yi
arayarak tıbbı yardım çağırın.
Kanamada İlk yardım
1- Hastanın/ yaralının durumu değerlendirilir (AB)
2- Yardım çağırılır (112)
3- Kanama değerlendirilir. Kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılır.
4- Kanama durmazsa ikinci bir bez konarak basınç arttırılır,
5- Yara üzerindeki bezler kaldırılmadan bandaj ile sarılarak basınç uygulanır.
Uzuv kopmasında ilk yardım; turnike uygulaması
1- Kanayan
yere en yakın basınç noktasına basınç uygulanır.
2- Kanayan bölge yukarı kaldırılır.
3- Çok sayıda hastanın/ yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilk yardımcı varsa,
yaralı güç koşullarda bir yere
taşınacaksa, uzuv kopması varsa ve baskı
noktalarına baskı uygulamak yeterli gelmiyorsa turnike uygulanır
4- Şok pozisyonu verilir,
5- Sık aralıklarla yaşam bulguları değerlendirilir. (2- 3 dk)
6- Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde üstü örtülür.
7- Yapılan uygulamalar varsa turnike ile ilgili bilgiler yazılır.
8- Hızla sevk edilmesi sağlanır.
Vücuttaki Bası Noktaları
1- şakak
bölgesi
2- Boyun
bölgesi
3- Köprücük
kemiği üzeri
4- Dirsek
iç kısmı
5- Kasık
bölgesi
6- Bacağın
iç kısmı
7- Diz
kapağı arkası
8- Ayak
bileği
1- Şah damarı
Sadece şah damarı yaralanmalarında bu atardamara diret basınç uygulanır. Şah damaraına tek taraflı basınç uygulanır. Asla iki taraflı bastırılmaz.
2- Köprücük kemiği üzeri
Koltukaltı ve kolun üst kısmında olan kanamalarda kullanılır. Köprücük
kemiği üzerindeki çukurluğa baş parmakla baskı uygulayarak yapılır.
3- Koltuk altı
Kolun
üst bölümünde olan kanamalarda koltuk altı atardamarına her iki elin baş
parmağı ile baskı uygulanır.
4- Kolun üst kısmı
Dirsekten
daha alt düzeydeki kanamalarda, üst kol atardamarı bulunarak, parmaklarla kol
kemiği arasına sıkıştırılarak basınç uygulanır.
5- Kasık
Bacakta olan kanamalarda bu noktaya basınç yapılır.
Kanamanın olduğu tarafa el yumruk yapılarak kasıktaki bacak atardamarı üzerine baskı uygulanır.
6- Bacağın iç kısmı (uyluk)
Uyluğun iç yüzeyi boyunca (Kalça ile diz arasında yer alan uzun tek kemik) seyreden bacak atardamarlarına yumrukla basınç yapılır.
→ Turnike uygulaması; doku harabiyeti ve olumsuz etkiler nedeniyle, EN SON ÇARE OLARAK UYGULANMALIDIR.
TURNİKE UYGULAMASI
Aşağıdaki
bazı özel durumlarda turnikeye izin verilir;
●
Uzuv kopması varsa
ve atardamar bası noktasına basınç uygulaması yetersiz kalmışsa,
●
Yaralının taşınması gerekiyorsa, sağlık kuruluşu çok uzakta ise,
●
Birden fazla yaralının bulunduğu ortamda tek ilk
yardımcı varsa, turnike uygulanır.
1- Turnike
kanayan yer ile kalp arasında ve daima tek kemik bulunan bölgeye (üst kol ve üst bacaklara) uygulanır.
2- Turnike yapmak için tel, lastik, ip gibi kesici malzemeler kullanılmaz.
3- Turnike uygulaması daima görülecek şekilde açık bırakılır.
4- Dört parmak genişliğinde veya 8 cm eninde sargı bezi, gömlek kolu, kravat ve
kemer gb malzemeler kullanılır.
5- Turnike
uygulanmış kişinin üzerine ya bir not bırakılır ya da alnına T harfi yazılır (kırmızı kalem, ruj veya hiçbir şey bulamaz isek yaralının
kendi kanı ile)
6- Atardamar bası noktasına bir elle basınç uygulamaya devam edilir.
7- Kanayan yerin kalbe yakın üst bölgesine sargı bezi 4 parmak ya da 8cm olacak
şekilde yarısından katlanarak uzuv etrafına sarılır.
8- Bir ucu halkadan geçirilip, çekilerek
sargının iki ucu bir araya getirilir.
9- Atardamar
bası noktasından basınç kaldırılır, kanamayı tamamen durduracak basınçta sıkı bir
düğüm atılır.
10- Düğüm atıldıktan sonra sargı üzerine bir kalem, tahta parçası vb. sert bir cisim yerleştirilir,
üzerinden bir kere daha düğümlenir.
11- Daha sonra sert cisim kanama duruncaya kadar çevrilerek sıkıştırılır.
12- Kanama
durunca sert cisim sargı ile sabitlenir.
13- Turnike kopma yoksa 15–20 dk aralıklarla gevşetilir, sonra tekrar sıkılır.
14- Kopmalarda turnike gevşetilmez.
Kopan uzuv
1- Su
geçirmeyen temiz plastik bir torba içine konulur.
2- Daha
sonra bu torba, içinde buz (veya soğuk su) olan ikinci bir torba içine
konulur.
3- Mümkünse hasta/ yaralı ile birlikte, değilse hastanın/yaralının hangi hastaneye
gittiği takip edilir ve parça ambulans ile süratle gönderilir.
4- Asla kopan uzuv (organ) ile buz aynı torbaya konulmaz.
5- Torbanın üzerine yaralının adı- soyadı
ve bulunduğu saat yazılır.
6- Uygun şartlarda saklandı ise en geç 6 saat içerisinde uzuv yaralıya
ameliyathane ortamında takılabilir
İlk yardımcılar eğer turnike uygulamak zorunda ise;
1- Çok
ciddi yaralanmaların olduğu yerde tek ilk yardımcıysa
2- Yaralı güç koşullarda bir başka yere taşınmalıysa
3- Uzuv kopmasında bası yerine baskı yapmak yetersiz kalmışsa
İç kanama
İç kanamalarda ilk yardım
1- Yaralının
bilinci ve AB’si değerlendirilir.
2- Üzeri örtülerek ayakları 30 cm kaldırılır.
3- Asla
ağızdan yiyecek içecek VERİLMEZ.
4- Hareket
ettirilmez (özellikle kırık varsa)
5- Yaşamsal
bulgular izlenir. (2- 3 dk)
6- Yardım
istenir (112) sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.
ŞOK
Ciddi
kanaması olan hastalarda/yaralılarda şok gelişir ve hayatı tehdit eder.
Şok; kan dolaşımın yeterli olmaması nedeniyle, beyin ve vücuda yeterli kan gitmemesi sonucu, vücuttaki organların oksijenlenmesinin bozulması ile görülen bir durumdur. Özellikle kazalar ve yaralanmalar sonucunda oluşan büyük kanamalarda her zaman şok gelişme tehlikesi vardır.
→ Vücutta Dolaşımın Normal Olabilmesi İçin 3 Koşul Gereklidir;
1- Kalbin yeterli pompalama gücüne sahip olması
2- Vücutta dolaşan kan miktarının yeterli olması
3- Kan damarlarının fonksiyonlarının yeterli olması
Şok çeşitleri
1- Kardiyojenik şok
Kalp sistemindeki yetersizliğe bağlı gelişir.
2- Hipovolemik şok
Vücutta sıvı kaybına bağlı gelişir.
3- Toksik şok
Zehirlenmeye bağlı gelişir.
4- Anaflaktik şok
Kişide alerjiye bağlı gelişir.
Şok belirtileri
1- Endişe, huzursuzluk, susuzluk hissi,
2- Ciltte solukluk, soğukluk, nemlilik,
3- Bilinç seviyesinde azalma,
4- Hızlı ve yüzeysel solunum,
5- Hızlı ve zayıf nabız,
6- Dudaklar veya mukozada solukluk ya da morarma,
7- Kan basıncında düşme.
Şok pozisyonu nasıl verilir?
1-
Hasta/yaralı düz olarak sırt üstü yatırılır,
baş yana çevrilir.
2- Hastanın/ yaralının bacakları 30 cm kadar yukarı kaldırılarak altına destek
konur.
3- Isı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
4- Acil tıbbi yardım gelinceye kadar,
hastanın/yaralının yanında
kalınır.
5- Düzenli aralıklarla yaşam belirtileri 2- 3 dakikada bir (solunum, hareket, öksürük vb. ) değerlendirilir.
Burun Kanaması
1- Hasta/yaralı
sakinleştirilir, endişeleri giderilir.
2- Oturtulur.
3- Başı
hafifçe öne eğilir.
4- Burun
kanatları 5 dakika süreyle sıkılır.
5- Ağızdan nefes alması istenir.
6- Kanamanın
durmaması halinde doktora gitmesi sağlanır.
Kulak Kanaması
1- Hafifse
temiz bir bezle temizlenir.
2- Kanama
ciddi ise; kulak tıkanmadan, gazlı bezle
kapatılır.
3- Bilinci
yerinde ise hareket ettirilmeden sırt üstü yatırılır.
4- Bilinci
yerinde değilse kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
5- Hemen acil tıbbi yardım
çağrısı yapılır . (112)
Ağız yoluyla kanamalar
1- Kan
ağız yoluyla mide ve akciğerlerden gelebilir.
2- Mideden gelen kanın rengi kahve telvesi gibidir
3- Akciğerlerden kanın rengiyse açık kırmızı ve hava kabarcıklıdır.
4- Böyle durumlarda hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez. Şok belirtileri
değerlendirilerek sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır
ÖNEMLİDİR!!
Kafa
bölgesine alınan şiddetli bir darbeden sonra burun ya da kulaktan kanama; bir
kafatası kırığı belirtisi olabilir. Özellikle hasta/yaralı bilinçsizse, gözlerinin
ya da kulaklarının çevresinde morluk varsa; bu durum dikkate alınmalıdır.
Hasta/yaralı
olayın oluş şekli bilinmediği sürece baş, boyun ve omurga yaralanması var olduğu
düşünülerek müdahale edilmelidir.
★
Kan kusmada, anüs ve üreme organlarından gelen kanamalarda;
hasta kanama örnekleri ile doktora
sevk edilir.
YARALANMALAR
1- Bir
travma sonucu deri ya da mukoza bütünlüğünün bozulmasıdır.
2- Aynı zamanda kan damarları, adale, sinir vb. yapılar etkilenebilir.
3- Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar.
● Kesik yaralar:
*Bıçak, çakı, cam vb. kesici aletlerle oluşur
* Genellikle basit yaralardır
* Derinlikleri kolay belirlenir
● Ezikli yaralar
Şiddetli
çarpma ile oluşur. (taş, yumruk ve sopa)
*Yara kenarları eziktir.
*Fazla kanama olmaz ancak doku
zedelenmesi ve hassasiyet vardır.
● Parçalı yaralar:
*Deri
ve yumuşak dokunun bir kısmının ya da tamamının ayrılmasıdır. Çekme etkisi ile
oluşur, kanama çoktur.
*Doku ile ilgili tüm organ ve saçlı deride
zarar görebilir.
● Delici yaralar:
*Uzun
sivri aletlerle oluşur
*Yüzey üzerinde derinlik hakimdir
*İçerideki doku ve organlarda zarar görebilir,
*Tetanoz tehlikesi vardır.
● Enfekte (kirli) yaralar
Yaralanmaların Ortak Belirtileri
1- Ağrı
2- Kanama
3- Yara kenarlarının ayrılması
Yaralanmalarda İlk yardım
1- Yaşam bulguları değerlendirilir,
2- Yara; oluş şekli, süresi, yabancı cisim, kanama yönünden değerlendirilir.
3- Kanama durdurulur.
4- Yaranın üzeri kapatılır.
5- Sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
6- Tetanoz açısından uyarılır.
★
Yaradaki
yabancı cisimlere dokunulmamalıdır.
Ciddi Yaralanmalar ve Belirtileri
1- Kenarları 2 - 3 cm'den fazla ayrık olan,
2- Kanaması durdurulamayan,
3- Kas ve kemiğin göründüğü,
4- Delici, batıcı aletlerle oluşan,
5- Yabancı cisim saplanmış olan,
6- Hayvan ısırıkları,
7- Görünürde iz bırakma ihtimali olan yaralar.
• Yaraya saplanan yabancı cisimler asla çıkarılmaz
• Yarada kanama varsa durdurulur,
• Yara içi kurcalanmamalıdır
• Yara temiz bir bezle örtülür (nemli bez)
• Yara üzerine bandaj uygulanır,
• 112 aranır.
Delici Göğüs Yaralanmalarında İlk yardım Belirtileri
1- Yoğun ağrı,
2- Solunum zorluğu,
3- Morarma,
4- Kan tükürme,
5- Açık pnomotoraks (Yarada nefes alıyor görüntüsü)
• Bilinç kontrolü yapılır,
• Yaşam bulguları değerlendirilir,
• Yara, üzerine plastik poşet, naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır, kapatılan malzemenin bir ucu açık bırakılır,
• Batan cisim varsa etrafı desteklenerek tespit edilir.
• Bilinç açık ise hasta/yaralı YARI OTURUR pozisyonda oturtulur,
• Ağızdan hiçbir şey verilmez,
• Şok önlemleri alınır,
• Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir,
• Tıbbi yardım istenir (1- 1- 2).
Delici Karın Yaralanmaları
1- Karın bölgesindeki organlar zarar görebilir,
2- İç ve dış kanamaya bağlı şok gelişebilir,
3- Karın tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
4- Bağırsaklar dışarı çıkabilir.
Delici karın yaralanmalarında ilk yardım
1- Bilinç
kontrolü yapılır,
2- Yaşam
bulguları kontrol edilir,
3- Dışarı
çıkan organlar içeri sokulmaz, nemli, temiz bir bezle örtülür,
4- Bilinç
yerindeyse bacaklar karına doğru bükülerek sırt üstü yatırılır,
5- Isı
kaybını önlemek için üzeri örtülür.
6- Ağızdan
yiyecek ve içecek verilmez,
7- Yaşam bulguları düzenli olarak izlenir,
8- Acil Tıbbi yardım istenir.
Kafatası Ve Omurga Yaralanmaları
1- Trafik kazalarında ölümlerin %80’i kafa, beyin yaralanmaları
sonucu oluşmaktadır.
2- Bel kemiğindeki yaralanmalarda omurgada ani sıkışma yada ayrılma meydana
gelebilir. Bunun sonucunda Merkezi Sinir Sistemi etkilenerek bazı olumsuz
sonuçlar doğurabilir.
Kafatası Yaralanma Çeşitleri
1- Saçlı deride yaralanmalar
2- Kafatası, beyin yaralanmaları
- Kafatası kırıkları
- Yüz yaralanmaları
- Omurga (bel kemiği) yaralanmaları
Kafatası Ve Omurga Yaralanma Nedenleri
1- Yüksek bir yerden düşme
2- Baş ve gövde yaralanmaları
3- Otomobil ve bisiklet kazaları
4- Spor iş kazaları
5- Yıkıntı altında kalma
Kafatası Ve Omurga Yaralanma Belirtileri
1- Bilinç düzeyinde değişmeler,
2- Başta, boyunda ve sırtta şiddetli
ağrı,
3- Elde ve parmaklarda karıncalanma ya da his kaybı,
4- Vücudun herhangi bir yerinde tam yada kısmi hareket kaybı.
5- Başta ya da omurgada şekil bozukluğu,
6- Burun ve kulaktan beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi,
7- Baş, boyun ve sırtta dış kanama,
8- Sarsıntı,
9- Denge kaybı,
10- Kulak ve göz çevresinde morluk.
HASTADA HİÇBİR
BELİRTİ YOKSA BİLE;
1- Yüz ve köprücük kemiği yaralanmaları
2- Tüm düşme vakaları
3- Trafik kazaları
4- Bilinci kapalı tüm hasta/yaralılar
KAFA VE OMURGA YARALANMASI “VAR” OLARAK SAYILMALIDIR.
Kafatası Ve Omurga Yaralanmalarında İlk Yardım
1- Bilinç kontrolü yapılır.
2- Yaşam bulguları değerlendirilir.
3- Hemen acil tıbbi yardım istenir (112)
4- Bilinci açıksa
hareket etmemesi sağlanır.
5- Herhangi bir tehlike söz konusu ise ayaklarından tutularak düz
pozisyonda sürükleme yöntemi ile taşınarak
daha güvenli bir yere alınır. Baş- boyun- gövde ekseni bozulmamalıdır.
6- Yardım geldiğinde sedyeye baş- boyun- gövde ekseni bozulmadan alınmalıdır
7- Yaralının taşınma ve sevki sırasında sarsıntıya maruz kalmamasına dikkat edilmelidir.
8- Kaza nedeni ve yaralı hakkındaki bilgiler kaydedilmeli ve gelen
Acil Yardım ekibine bildirilmelidir.
9- Hasta / yaralı asla yalnız bırakılmamalıdır.
Yanık
Vücudun
herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır.
Yanık genellikle sıcak su veya buhar temasıyla meydana
gelebileceği gibi, sıcak katı maddelerle
temas, asit alkali
gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik
akımı etkisiyle
veya radyasyon nedeniyle oluşabilir
→ Fiziksel yanıklar
1- Isı (alev, sıcak nesne) ile oluşan yanıklar,
2- Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
3- Işın ile oluşan yanıklar,
4- Sürtünme ile oluşan yanıklar,
5- Donma sonucu oluşan yanıklar.
→ Kimyasal yanıklar
Kimyasal madde
teması ile oluşan yanıklar.
Yanığın ciddiyetini belirleyen durumlar
1- Derinlik
2- Yanan bölge,
3- Yanığın etkilediği alan, yaygınlık
4- Enfeksiyon riski
5- Yaş
6- Solunum yolunun gördüğü zarar
7- Yaralının önceden var olan hastalık hikayesi
I. Derece yanıklar
1- Deri yüzeyinde kızarıklık
2- Ağrı
3- Yanık bölgede ödem,
4- Yaklaşık 48 saatte iyileşir.
II. Derece yanıklar
1- Deride
içi su dolu kabarcıklar oluşur. Yanık bölgeyi koruma altına alır.
2- Ağrılıdır.
3- Derinin kendini yenilemesiyle kendi kendine iyileşir.
III. Derece yanıklar
1- Derinin
tüm tabakaları etkilenmiştir.
2- Kaslar, sinirler, damarlar zarar görmüştür.
3- Beyaz ve kara yaradan, siyah renge
kadar aşamaları vardır.
4- Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.
Yanığın Vücuda Olumsuz Etkileri
1- Derinliği
yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak, organ ve sistemlerde işleyiş
bozukluğuna yol açar.
2- Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir.
3- Hastanın/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon
oluşur.
Isı İle Oluşan Yanıklarda İlk yardım
1- Kişi hala yanıyorsa, paniğe engel olunur, koşması engellenir .
2- Yaralının üzeri battaniye vb. ile
kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
3- Yaşam belirtileri değerlendirilir
4- Solunum yolunun etkilenip
etkilenmediği değerlendirilir.
5- Yanık
bölge, en az 20 dakika, soğuk su altında
tutulur. (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez)
6- Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik vb. eşyalar çıkarılır.
7- Derinin zarar görmesini önlemek için sabunlu su ile dikkatlice temizlenir.
8- Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
9- Su
toplamış yerler patlatılmaz.
10- Yanık üzerine hiçbir madde (ilaç
dahil) sürülmemelidir.
11- Yanığın üzeri temiz bezle örtülür.
12- Hastanın/yaralının üzeri battaniye ile örtülür.
13- Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır.
14- Yanık yüzeyi geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa, hastanın/yaralının kusması yoksa, biliçliyse ağızdan sıvı verilerek sıvı kaybı
önlenir.
15- 1 lt su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz
16- Acil tıbbi yardım istenir (112 ).
Kimyasal Yanıklarda İlk yardım
1- Kimyasal
maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilir.
2- Etkilenen bölge bol tazyikli suyla, en az 15- 20 dk. yumuşak şekilde yıkanır.
3- Giysiler çıkarılmalıdır.
4- Hasta/yaralı örtülmelidir.
5- Tıbbi yardım sağlanmalı 112 aranmalıdır.
Elektrik Yanıklarında İlk yardım
1- Soğukkanlı
ve sakin olunmalıdır
2- Hastaya /yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir.
3- Akımı kesme imkanı yoksa, tahta çubuk
ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir.
4- Hastanın/yaralının
AB’si değerlendirilmelidir.
5- Hasta/yaralı kımıldatılmamalıdır.
6- Hasar gören bölge örtülmelidir.
7- 112 ile Tıbbi yardım istenmelidir.
Sıcak Çarpması
Yüksek
derece ısı ve nem sonucu, vücut ısısının
ayarlanamaması durumunda ortaya bazı bozukluklar çıkar.
Sıcak çarpmasının belirtileri
1- Adale
krampları, (Güçsüzlük, yorgunluk),
2- Baş dönmesi,
3- Solgun ve sıcak deri,
4- Bol terleme (daha sonra azalır) / (Hızlı nabız),
5- Mide krampları, kusma, bulantı,
6- Davranış bozukluğu,
7- Bilinç kaybı, hayal görme,
Sıcak çarpmasında İlk yardım
1- Hasta
serin ve havadar bir yere alınır.
2- Giysiler çıkarılır.
3- Sırt üstü yatırılır, kol ve bacaklar yükseltilir.
4- Bilinci açıksa sıvı kaybını gidermek için karışımlı sıvı verilir.
5- Bulantı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için su, tuz, karbonatla hazırlanan sıvı ya da soda içirilir.
Donmalar
Aşırı
soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve
dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur.
I. Derece Donma
·
En hafif şeklidir.
· Deride soluk renk, soğukluk hissi, uyuşukluk, halsizlik
· Daha sonra kızarıklık ve karıncalanma hissi
II. Derece Donma
1- Zarar
gören bölgede gerginlik hissi,
2- Ödem, şişkinlik, ağrı, içi su dolu kabarcıklar,
3- Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
III. Derece Donma
Geriye dönülmez doku harabiyeti vardır. Doku harabiyeti kemikleri
de kapsar. Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatlarla ayrılan siyah bir bölge oluşur.
Donmalarda İlk yardım
1- Hasta/yaralı ılık
bir ortama alınarak, soğukla teması
kesilir.
2- Sakinleştirilir.
3- Kesin istirahat ettirilir, hareket
ettirilmez.
4- Kuru giysiler giydirilir.
5- Bilinci yerindeyse sıcak içecekler
verilir.
6- Su toplamış bölgeler patlatılmaz, üstü örtülür.
7- Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine
ısınması sağlanır.
8- Isınma işleminden sonra hala hissizlik varsa, bezle bandaj yapılır.
9- El ve ayak doğal pozisyonda tutulur ve yukarı kaldırılır.
10- Asla uyumasına izin verilmez.
11- Tıbbi yardım 112 aranarak istenir.
Kırık
Kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşur.
Kapalı kırık
Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri sağlamdır.
Açık kırık
Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kemik uçları dışarı çıkabilir, beraberinde kanama ve enfeksiyon riski
taşırlar.
Kırık Belirtileri
1- Hareketle artan ağrı
2- Şekil bozukluğu, hareket kaybı
3- Ödem, kanama nedeniyle morarma
Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.
Karşılaşılabilecek Olumsuz Durumlar
1- Kırık yanındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma.
2- Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk.
3- Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok.
Kırıklarda ilk yardım
1- Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilmelidir.
2- Hasta yaralı hareket ettirilmemelidir.
3- Yanıklada kol etkilenmişse yüzük, saat vb. eşyalar çıkarılmalıdır.
4- Kırık şüphesi olan bölge ani hareketlerden kaçınarak sopa, karton, tahta gibi sert malzemelerle yakındaki eklemleri içine alacak şekilde tespit edilmelidir.
5- Açık kırık varsa tespitten önce yara üzeri kapatılmalıdır.
6- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız ve ısısı kontrol edilmelidir.
7- Kol ve bacaklar yukarıda tutulmalıdır.
8- Hasta/ yaralı sıcak tutulmalıdır.
9- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanmalıdır.
Burkulma
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.
Burkulma Belirtileri
1- Burkulan bölgede ağrı,
2- Kızarıklık,
3- Şişlik,
4- İşlev kaybı.
Burkulmalarda ilk yardım
1- Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
2- Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
3- Hareket ettirilmez.
4- 112 aranarak Acil tıbbi yardım sağlanır
Çıkık
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden
normal konuma dönemez.
Çıkık Belirtileri
1- Yoğun ağrı
2- Kızarıklık, şişlik
3- İşlev kaybı
4- Eklem bulunduğu şekilde tespit edilir.
5- Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir.
6- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz!!
7- Hasta/ yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
8- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanır.
Çıkıklarda İlk yardım nasıl olmalıdır?
1- Eklem bulunduğu şekilde tespit edilir.
2- Bölgede nabız, deri rengi ve ısı
kontrol edilir.
3- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz!!
4- Hastaya/ yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
5- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanır.
Çıkıklarda Dikkat edilmesi gerekenler:
1- Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmeli, düzeltilmeye
çalışılmamalıdır.
2- Tespit; kırık, çıkık ve burkulmanın, üstünde ve altında kalan eklemleri de içerecek
şekilde yapılmalıdır.
Uyluk Kemiği Kırığında Tespit Etme
1- Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı ikinci bir tespit
malzemesi gibi kullanılabilir.
2- Bir el ayağın üst kısmına diğer eli bileğe koyarak yaralı bacak
tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı
zamanda hafif bir içe döndürmede uygulanacaktır.
3- Bacak aralarına dolgu malzemesi konur. Amaç iki bacak
arasındaki boşlukları doldurarak hareketi önlemektir.
4- Bandajla bilekler sekiz şeklinde bağlanarak sabitlenir.
5- Koltuk altına kadar olan tespit malzemeleri kalın sargılarla ayak
bileğine kadar sabitlenir.
6- Her iki bacakta kırıksa, tespit malzemesi vücudun her iki tarafından desteklenerek sabitlenir.
7- Tespit malzemesinin bulunamadığı durumlarda sağlam bacaktan destek alınarak geniş malzemelerle (çarşaf gb) sabitleme yapılır.
Göğüste Kuvvetli Ağrıda İlk Yardım
1- Hastanın yaşam bulguları kontrol edilir.
2- Hasta hemen istirahata alınır.
3- "Yarı oturur" pozisyon verilir.
4- Sakinleştirilir.
5- Kullandığı ilaçları varsa almasına yardımcı olunur.
6- 112 Aranarak Yardım istenir, sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
7- Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.
Sara Krizinde (Epilepsi) 'de İlk Yardım
1- Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
2- Kriz kendi sürecini tamamlamaya
bırakılır.
3- Hasta bağlanmaya çalışılmamalıdır.
4- Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmamalıdır.
5- Yabancı herhangi bir madde kullanılmamalıdır. (soğan, kolonya vb).
6- Kendini yaralamamasına dikkat edilir.
7- Yaralanabileceği şeyler etraftan kaldırılır.
8- Başın altına yumuşak bir şey konulur.
9- Sıkan giysiler gevşetilir.
10- Kusma karşısında tetikte olunmalıdır.
11- Düşme sonucu yaralanma varsa ilgilenilir.
12- 112 aranarak Tıbbi yardım istenir.
Sara Krizi (Epilepsi) Belirtileri
1- Hastada var olmayan koku alma, adale kasılması vb. ön haberci denilen
belirtiler olur.
2- Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani
bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.
3- Yoğun ve genel adale kasılması görülür. 10- 20 sn kadar nefesi kesilir.
4- Dudaklarda ve yüzde morarma gözlenir.
5- Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülür.
6- Hasta dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir. Aşırı kontrolsüz
hareketler gözlenebilir.
7- Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede
olduğundan habersiz, uykulu hali
vardır.
8- Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülür.
9- Hasta dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir. Aşırı kontrolsüz
hareketler gözlenebilir.
10- Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır,
nerede
olduğundan habersiz, uykulu hali
vardır.
Sara Krizi (Epilepsi)
Kronik bir hastalıktır. Her zaman tipik sara krizi karakterinde
olmasa da bazı belirtilerle tanınır.
Ateş Nedeniyle Oluşan Havaleler
Herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 ‘C üzerine
çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır
Ateş nedeniyle oluşan havalelerde ilk
yardım
→ Öncelikle hasta
ıslak havlu yada çarşafa sarılır
Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur. 112 aranarak Tıbbi yardım istenir.
Havale Çeşitleri
1- Ateş nedeniyle oluşan havaleler.
2- Sara krizi (Epilepsi)
Havale Nedenleri
1- Beyinde yaralanma
2- Beyinde enfeksiyon
3- Yüksek ateş
4- Bazı hastalıklar (sara krizi)
Havale
Vücudun adale yapısında
kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş
yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur.
Kan Şekeri Düşüklüğünde İlk Yardım
1- Hastanın AB ’si değerlendirilir
2- Bilinci yerindeyse; şeker, şekerli içecekler verilir.
3- Belirtiler 15 - 20 dakikada
geçmiyorsa sağlık kuruluşuna başvurulur.
4- Bilinci kapalı ise; Koma Pozisyonu verilerek 112 aranır, tıbbı yardım
çağrılır.
Kan Şekeri Düşüklüğü
Herhangi bir nedene bağlı olarak vücutta kan şekeri (glukoz) eksildiği zaman ortaya çıkan
belirtilerdir.
Nedenleri
1- Şeker hastalığı tedavisine bağlı
2- Uzun egzersizler
3- Uzun süre aç kalma
4- Bağırsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası
Bilinci Kapalı (Koma) Olan Hasta/Yaralıya Yaklaşım
·
BİLİNÇ KAYBI
Beynin normal fonksiyonlarındaki bir aksama sonucu uyku halinden
başlayarak, hiçbir uyarıya cevap vermeme
haline kadar giden, Bilincin kısmen ya
da tamamen kaybedilmesidir.
·
BAYILMA
Bayılma (Senkop) Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.
Kalp Krizi Belirtileri
1- Hasta ciddi bir sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma
vb. görülür.
2- Ağrı; göğüs yada mide boşluğunun
herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür. Omuzlara ve sol kola
yayılır.
3- Bazen hazımsızlık ve kas ağrısı, mide bulantısı şeklinde belirti verir.
Göğüste Kuvvetli Ağrı Belirtileri
1- Sıkıntı veya nefes darlığı
2- Ağrı; genellikle göğüs ortasında
başlar, kollara, sırta, çeneye doğru ilerler.
3- Fiziksel zorlama, heyecan, üzüntü yada fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar.
4- Kısa sürelidir. İstirahat ile durur.
****İstirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir.
Göğüste Kuvvetli Ağrı ve Nedenleri
1- Angine pektoris (kalp ağrısı)
2- Miyokart enfaktüsü (kalp krizi)
3- Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu
oluşur.
Koma Pozisyonu (Yarı-Yüzükoyun-Yan Pozisyon)
1- Kişinin bilinci
kontrol edilir
2- Sıkan giysiler gevşetilir, ağzının içine bakılır
3- Solunum değerlendirilir.
4- Hasta yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür.
5- İlk yardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarıya
uzatılır.
4- Hasta yaralının karşı taraftaki kolu boyun bölgesine konulur.
7- Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır.
8- Karşıdaki omuz ve kalçadan tutularak bir hamlede çevrilir.
9- Üsteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır.
10- Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır.
11- Baş uzatılan kolun üstüne hafif geriye eğik olarak konur
12- Tıbbi yardım gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur.
13- 2- 3 dakika arayla solunum kontrol
edilir.
Bilinç Kapalı İse
1- Hasta/yaralının yaşam
bulguları değerlendirilir
2- Koma pozisyonu verilir
3- Yardım çağrılır (112)
4- Sık sık solunum kontrol edilir
5- Yardım gelinceye kadar hasta yaralının yanında beklenir.
Koma Belirtileri
1- Yutkunma, öksürük vb. tepkilerin kaybolması sonucu
hırıltılı nefes alma
2- Sesli ve ağrılı dürtülere tepki yokluğu
3- İdrar ve dışkı kontrolünün kaybolması
Koma Nedenleri
1- Düşme yada şiddetli darbe sonrası (özellikle kafa travmaları)
2- Zehirlenme
3- Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı
4- Şeker hastalığı
5- Havale vb. hastalıklar.
Koma
Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dıştan gelen uyarılara karşı
tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.
Bayılma Belirtileri
1- Bacaklarda uyuşma, bilinçte bulanıklık
2- Yüzde solgunluk
3- Üşüme, terleme
4- Hızlı ve zayıf nabız
4- Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
EĞER KİŞİ BAŞININ
DÖNDÜĞÜNÜ SÖYLERSE
1- Sırt üstü yatırılır. Ayakları 30
cm kaldırılır.
2- Sıkan giysiler gevşetilir.
3- Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.
EĞER KİŞİ BAYILDIYSA
1- Sırt üstü yatırılarak, ayakları 30 cm kaldırılır
2- Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve korunur
3- Sıkan giysiler gevşetilir
4- Kusma varsa yan pozisyonda tutulur
5- Solunum kontrol edilir
6- Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.ş
Bilinç Kaybı Bayılma Nedenleri
1- Korku,
2- Aşırı heyecan,
3- Sıcak,
4- Yorgunluk,
5- Kapalı ortam,
6- Kirli hava,
7- Aniden ayağa kalkma
Hasta /yaralı taşınmasında temel kurallar:
1- İlk yardımcı kendi sağlığını asla riske sokmamalıdır.
2- Gereksiz zorlama ve yaralanmalardan
kaçınılmalıdır.
3- Baş- boyun- gövde ekseni esas alınmalı,
4- Ekip çalışması yapılmalı,
5- Hastaya / yaralıya yakın mesafede çalışılmalı,
6- Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalı,
7- Sırtın gerginliğini korumak için dizler kalçadan bükülmeli,
8- Yerden destek alacak şekilde, her iki
ayağı kullanmalı ve birini diğerinden öne yerleştirmeli,
9- Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup, kalça kasılmalıdır.
10- Kalkarken ağırlığı kalça kaslarına verilmelidir,
11- Yavaş ve düz adımlarla yürünmelidir. (Adımlar omuzdan geniş olmamalı)
12- Ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalı hasta/yaralı az hareket
ettirilmelidir.
● Acil Taşıma
1- Genel bir kural olarak, hastanın / yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır!!!!
2- Olağanüstü bir tehlike söz konusu ise, her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur,
en kısa sürede yaralılar güvenli bir
yere taşınmalıdır.
● Acil Taşıma Teknikleri
1- Sürükleme yöntemi
- Ayak bileklerinden sürükleme
- Koltuk altından tutarak sürükleme
2- Araç içindeki yaralıyı taşıma (RENTEK)
Sürükleme
Özellikle iri yarı kişilerin taşınması
gerekiyorsa dar, basık ve geçiş güçlüğü
olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için
seçilebilecek bir yöntemdir.
***Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.
Araçtan Yaralı Çıkarma (Rentek Manevrası)
Hasta/yaralı bilinci ve solunumu yoksa temel yaşam desteği yapma gerekliliği
olacağı için ya da patlama yangın tehlikesi varsa araçtan çıkarılır. Bunun için
rentek manevrası uygulanır. Hayati tehlike söz konusu değilse yaralı araçtan
çıkarılmamalıdır.
1- Olay yeri değerlendirilir. Güvenli çevre önlemleri alınır.
2- Bilinç kontrolü yapılır.
3- 112 aratılır.
4- Hastaya/yaralıya yan taraftan yaklaşılır. Ağız içi temizlenir.
5- Ellerle kulak arkasından bir kepçe gibi boyun ve baş kavranır, araç koltuğunun arkasına yaslanılır. Koltuk
başlığı 60 derecedir.
6- Hemen 5-10 saniye süreyle bak- dinle-
hisset yapılır. Çevrede kimse yok ise 112 ilk yardımcı tarafından bu
aşamada aranır)
7- Hastaya/yaralıya yakın el alına konularak baş sabitlenir, diğer el rahatlıkla hastanın /yaralının
ayakları pedallara sıkışmışsa kurtarılır. El freni çekilir, emniyet kemeri
çözülür.
8- Boyunluk varsa takılır;
yoksa İlk yardımcıya uzak olan kol, pantolon ya da kemer içine sokulur, yakın kol yaralının diğer kolunun koltuk
arkasına uzatılır ve İlk yardımcı kolunu hastanın/ yaralının koltuk altından
geçirir ve boyunluk gibi elinin içiyle yaralının boynunu tutar.
9- Alındaki el, yaralının arkasından
yaralının arkaya uzatılan kolunu tutar.
10- İlk yardımcı boyun boşluğunu da kullanarak hastanın/yaralının başını sabitler.
11- Baş, boyun ve gövde
hizası korunarak araçtan dışarı çıkartılır.
12- Hasta/yaralı sedyeye ya da yere yatırılarak kolayca müdahale edilir.
13- Temel yaşam desteğine başlanır.
Kısa Mesafe Taşıma Teknikleri
● Kucakta Taşıma
Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir.
● İlk Yardımcının Omuzundan Destek Alma
Hafif yaralı ve
yürüyebilecek durumdaki hastaların/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bu
yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.
● Bir İlk Yardımcı ile Sırtta Taşıma
Bilinçli hastaları taşımada uygundur.
● Bir İlk Yardımcı İle Omuzda Taşıma
Yürüyemeyen ya da bilinci kapalı olan kişilerde uygundur. İtfaiyeci yöntemi de denir. Hastanın/ yaralının omurga ve baş yaralanması olmadığı durumlarda
kullanılır. İlk yardımcı hastanın/yaralının kendisine yakın olan kolunu omzuna alır, kol hizasındaki bacak arasından el geçirilerek yaralının beli omuzlarda olacak şekilde uygulanır.
İki İlk Yardımcı ile Kısa Mesafede Taşıma Yöntemleri
1- “Altın beşik” yöntemi
2- Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma
3- Sandalye ile taşıma
Sedye Üzerine Yerleştirme Teknikleri
● Kaşık
● Köprü Tekniği
● Karşılıklı Durarak
● Bir battaniye ve iki kişiyle geçici sedye
oluşturma
Zehirlenme
1- Vücuda zehirli (toksik)
maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır.
2- Vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden vücuda
giren her türlü maddenin toksik olduğu varsayılır.
Zehirlenmelerde Genel Belirtiler
1- Sindirim sistemi bozuklukları; bulantı, kusma, karın ağrısı
ishal
2- Sinir sistemi bozuklukları; bilinç kaybı, havale, rahatsızlık
hissi, hareketlerde uyumsuzluk
3- Solunum sistemi bozuklukları; nefes darlığı, morarma, solunumun
durması
4- Dolaşım sistemi bozuklukları; nabız bozukluğu, kalp durması
Zehirlenme Yolları
1- Sindirim yolu ile zehirlenme;
● kimyasal maddeler,
bozuk besinler, zehirli mantarlar, ilaç, aşırı alkol
2- Solunum yolu ile zehirlenme;
● genellikle
karbonmonoksit (tüp kaçakları, şohben, bütan gaz sobaları), yapıştırıcılar, boyalar, ev temizleme maddeleri vs.
3- Cilt yoluyla zehirlenme ;
·
böcek sokmaları, hayvan ısırmaları, ilaç enjeksiyonu, zirai ilaçlar vs.
Sindirim Yoluyla Zehirlenmelerde İlk Yardım
1- Bilinç kontrolü yapılır.
2- Ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile çalkalanmalıdır.
3- Zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır.
4- Yaşam bulguları değerlendirilir.
5- Kusma, bulantı, ishal vb. belirtiler değerlendirilir.
6- Kusturulmaya çalışılmaz,
özellikle yakıcı maddenin alındığı durumlarda hasta asla
kusturulmamalıdır.
7- Bilinç kaybı varsa Koma Pozisyonu verilir.
8- Üstü örtülür.
9- 112 aranır.
10-Olayla ilgili bilgiler kaydedilir.
·
Zehirli maddenin türü,
·
İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?
· Hastanın bulunduğu saat,
· Evde ne tür ilaçlar var?
Solunum Yoluyla Zehirlenme
1- Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam, kapı vb. açılarak ortam havalandırılır.
2- Yaşamsal belirtiler değerlendirilir. (AB)
3- Yarı oturur pozisyonda tutulur.
4- Bilinci kapalı ise Koma Pozisyonu verilir.
5- Acil tıbbi yardım için 112 aranır.
Deri Yolu ile zehirlenmelerde İlk Yardım
1- Yaşam bulguları değerlendirilir.
2- Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir.
3- Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır.
4- 15 - 20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanır.
5- Tıbbi yardım için 112 aranır.
Genel Zehirlenmelerde İlk Yardım
1- Zehirlenmeye neden olan maddeyi uzaklaştırmak. (Zehirli madde vücuttan ne kadar çabuk
uzaklaştırılırsa o kadar az miktarda emilir)
2- Hayati fonksiyonların devamının sağlanması.
3- En yakın sağlık kuruluşuna bildirmek
ZEHİR DANIŞMA MERKEZİ 114!!
Arı Sokması
● Arı Sokması
Acı, şişlik ve kızarıklık gibi lokal
belirtiler olur. Birkaç yerden soktuysa alerjik bünyeli kişilerde tehlikeli
olabilir.
→ Arı Sokmasında İlk Yardım
1- Yaralı bölge yıkanır.
2- Derinin üzerinde arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır.
3- Soğuk uygulama yapılır (buz, soğuk su). Amonyak kullanılmamalıdır.
4- Eğer ağızdan sokmuşsa, hemen buz
emmesi sağlanır
Akrep Sokması
→Akrep Sokması Belirtileri
1- Ağrı
2- Ödem
3- İltihaplanma, kızarıklık, morarma
4- Adale krampları, titreme ve
karıncalanma
5- Huzursuzluk, havale gözlenebilir.
1- Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez!
2- Yatar pozisyonda tutulur,
3- Yaraya soğuk uygulama yapılır (Soğuk kompres uygulama bölgesinde uzun süre
bekletilmez.Kompres bölgedeki ısıyı
kendi bünyesine alarak ısınır ve belirli zamandan sonra soğuk yerini sıcağa
bırakcağından yararlı bir uygulamayı zararlı hale getirmekten kaçınmış oluruz).
4- Kan dolaşımını
engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır,
5- Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz (kesilmez, emilmez vb)
6- Kalp seviyesinden aşağıda tutulur.
Yılan Sokması
Lokal ve genel belirtiler verir.
1- Bölgede morluk ve iltihaplanma (1- 2
hafta sürer),
2- Kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim bozuklukları,
3- Aşırı susuzluk,
4- Baş ağrısı ve solunum düzensizliği,
5- Şok, kanama
6- Psikolojik bozukluklar
7- Kalpte ritim bozukluğu oluşabilir.
Yılan Sokmasında İlk Yardım
1- Hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır
2- Yara su ile yıkanır
3- Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır
5- Yara baş ve boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır
6- Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek
basınçta bandaj yapılır. (turnike
uygulanmaz)
7- Yara üzerinde herhangi bir girişimde bulunulmaz. (kesilmez ve emilmez)
8- Yaşam belirtileri izlenir.
9- 112 aranarak Acil tıbbi yardım istenir.
Deniz Canlılarının Sokması
1- Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.
2- Kızarma, şişme, iltihaplanma,
3- Sıkıntı hissi,
4- Huzursuzluk,
5- Havale,
6- Baş ağrısı
Göze Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım
·
Toz, kirpik, çapak gibi madde ise;
1- Gözü ışığa çevrilir, alt göz kapağı
içine bakılır.
2- Gerekiyorsa üst göz kapağı açık tutulur.
3- Nemli, temiz bir bezle çıkarılmaya
çalışılır.
4- Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir
5- Göz ovulmamalıdır.
6- Çıkmıyorsa bir sağlık kuruluşuna gitmesini
sağlayın.
4- Hastanın göz uzmanlık dalı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesini sağlayın.
Buruna yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım
1- Burun duvarına
bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır. (Hınkırma)
2- Çıkmazsa tıbbi yardım sağlanır.
Kulağa Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım
1- Kesinlikle
sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmemelidir.
2- Su
değdirilmemelidir.
3- 112 aranarak Tıbbi yardım istenmelidir.