Eğitim Kitapları

1- İLK YARDIM TEMEL İLKELERİ

İlk Yardım Nedir?


Hastalık ya da kaza durumunda sağlığı tehlikeye girmiş olan kişiye/kişilere; olayın olduğu yerde sağlık ekipleri gelinceye kadar, bulduğumuz haldeki durumunu muhafaza ederek daha kötüye gitmesini engellemek amacıyla çevrede bulunan malzemeleri kullanarak yapılan ilaçsız müdahaledir.

Acil Tedavi Nedir?


Hastalık ya da kaza sonucu sağlığı tehlikeye girmiş kişi/kişilere ambulans ve acil servislerde profesyonel sağlık ekipleri tarafından ilaç kullanılarak yapılan müdahaledir.

Acil Tedavi Ve İlk Yardım Arasındaki Fark


1- Acil tedavi sağlık personeli ve doktor tarafından yapılır, İlaç kullanılır. 
2- İlk yardım,  ilk yardım eğitimi almış kişi tarafından çevredeki imkanlarla ilaç kullanmadan uygulanır. 

İlk Yardımın Amacı Nedir?


1- Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak, 
2- Hastanın/Yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek, 
3- Yaşamsal fonksiyonların sürdürebilmesini sağlamak, 
4- İyileşmesine yardımcı olmaktır. 

İlk Yardımcının Özellikleri


  1. Güvenli çevre sağlayarak kendini ve hastayı/yaralıyı korumak,
  2. Doğru müdahale için insan vücuduyla ilgili temel bilgilere sahip olmak,
  3. Olaylar karşısında sakin olabilmek,
  4. Hızlı ve doğru karar vermek,
  5. Kendine güvenmek,
  6. Pratik olmak ve çevredeki imkanları kullanmak,
  7. Soğukkanlı olmak,
  8. Çevredeki kişileri organize edebilmek ve onlardan yararlanmak,
  9. İyi bir iletişim becerisine sahip olmak,
  10. Olayı doğru ve zamanında 112'ye haber vermek,
  11. Heyecan yapmadan hastayı/yaralıyı sanki kendisiymiş gibi düşünerek hareket etmek,
  12. «Orada yatan ben olsam bana nasıl davranılmasını isterdim» diye kendini sorgulayabilmek ve hasta/yaralıya bu düşünceyle yaklaşmaktır.
  13. Hasta/yaralı sizin tanımadığınız bir insan olabilir. Bilinç sorgulaması yapamıyorsanız kendinizi nasıl biliyorsanız o şekilde yaklaşmalısınız. Bu noktada hasta/yaralı asla kayıp (kurtarılamaz) olarak görülmemelidir.

İlk yardımcının özellikleri


1- Öncelikle can güvenliğini korumalı

2- İnsan vücuduyla ilgili temel bilgilere sahip olmalı

3- Sakin, kararlı olmalı ve hasta kendisine yapılacak uygulama konusunda İlk yardımcıya güvenmeli

5- Pratik ve becerikli olmalı

6- Eldeki olanakları en uygun şekilde değerlendirmeli

7- Olayın bildirilmesi İçin 112'yi aramalı veya arattırmalı

Temel Uygulamalar


Olaya müdahale etmeden önce «ilk yardım için neye ihtiyacımız var, en iyi yardımı nasıl verebilirim?» sorusu sorulmalıdır. Bunun cevabını bulmak için üç temel uygulama tespit edilmiştir.                                                                                                                                            Bunlar;
1-Koruma(K)
2-Bildirme(B)
3-Kurtarma (K)

Koruma


Olay yerinin değerlendirilmesi anlamına gelir. Hastaya/Yaralılara müdahale etmeden önce kendimizin ve çevrenin güvenli olduğundan emin olunmalıdır.

Olay Yeri Değerlendirilirken Dikkat Edilmesi Gerekenler


1- Olay yeri güvenli mi?
2- Olay nedir?
3- Olaydan etkilenen kişi sayısı?
4- Çevrede yardım alabileceğimiz kişiler var mı?

                                                                                      

Bunlar sorgulanırken olay yerinde olayın oluş şekli değerlendirilerek önlem alınır. 

Olay Yeri İncelenirken Değerlendirmeler Şu Şekilde Yapılmalıdır:


1- Araç araca çarpışma mı?
2- Araç hareket eden bir varlığa mı çarpmış?
3- Araç duran bir cisme mi çarpmış?
4- Olay yerinde gaz kaçağı var mı?
5- Elektrik çarpması var mı?
6- Suda boğulma mı?

7- Asılma mı?
8- Yüksekten düşme mi şeklinde değerlendirilmelidir. 

İkinci Bir Kazaya Olasılık Vermemek İçin Eğer Kaza Trafik Kazasıysa;


1-  Kendi güvenliğiniz için güvenlik yeleği giyin. 
 
2-  Reflektörleri 150 metre mesafeden görülebilecek şekilde yola yerleştirin. 
3-  Gerektiğinde Işık, el feneri veya cep telefonu feneri kullanın. 
4-  Aracın kontak anahtarını kapatın ve el freni çekin. 
5-  Araç gazlı ise gaz vanası kapatın. 
6-  Sigara içilmesini herhangi bir gaz kaçağına önlem olarak engelleyin. 
7-  Meraklı kişileri ortamdan uzaklaştırın. 

Bildirme


1- Olay en kısa sürede profesyonel yardım için 112' ye bildirilmeli, 
2- İlk yardımcı 112' yi aramalı veya arattırmalı, 
3- Çevreden yardım istediğimiz halde kimseye ulaşılamıyorsa,  cep telefonunla 112'yi kendimiz aramalıyız. 



Bildirim Yapılırken ( 112 Aranırken) İzlenmesi Gereken Basamaklar


1- Panik yapmayın ve sakin olun.    
2- Acil yardım numarasını çevirin. (Ülkemizde 112 ‘dir. )
3- Size sorulan soruları doğru ve kısaca yanıtlayıp gerekli bilgileri verin.  (Kendinizi tanıtın/Aradığınız telefon numarasını söyleyin/En belirgin yeri (sokak-  cadde-  bina-  şehir) bildirin/Trafik kazası mı/Düşme mi/Yangın mı bilgilendirin. 
4- Olaydan etkilenen kişi sayısı, 
5- Hastaların/ yaralıların durumları (bilinç- kanama- kırık- yüksekten düşme), 
6- Yapılan ilk yardım müdahaleleri hakkında bilgi verin. 
7- Olay yerinde kazalara sebep olabilecek Yangın tehlikesi,  elektrik kaçağı ve gaz kaçağı vb. gibi diger tehlikeleri bildirin. 
8- 112 size telefonu kapat demeden kapatmayın. Çünkü sizi tekrar aramak zorunda kalacaktır. Maalesef sahte ihbarlar hala devam etmektedir.

112 ne zaman aranmalıdır?


1- Hasta /yaralı bilinçsiz ise, 
2- Ciddi yaralanmalarda Hasta/Yaralı bilinçli olsa bile, 
3- Solunum güçlüğü ve bozukluğu varsa, 
4- Göğüste basınç hissi varsa,  
5- Elektrik çarpmalarında, 
6- Kanama- Karında ağrı ve sertlik- Kusma durumlarında  (özellikle fışkırır tarzda ise), 
7- Baş ağrısı ve konuşma güçlüğünde, 
8- Kırıklarda, 
9- Yangın ve patlamalarda, 
10- Trafik kazalarında. 

Kurtarma


Olay yerinin güvenliği sağlandıktan sonra ;

Birinci derece öncelik;

 

1- Bilinci kapalı olanlar

2- Soluk alıp veremeyenler

3- Çok şiddetli kanaması olanlar

 

4- Ağır yanığı olanlar  (bebek, yaşlı, hamile ve el, yüz, genital bölge yanıkları öncelikli olanlardır)

İkinci derece öncelik;

 

1- Kırık

2- Hafif yanıklar 

3- Yaralılar


Üçüncü derece öncelik;

1- Burkulma

2- Sıyrık

3- Hafif kanama


İlk yardımcının Müdahale İle İlgili Yapması Gerekenler


1- Hasta/Yaralıların değerlendirilmesi ve önceliklilerin belirlenmesi önemlidir. 

2- Doğru ilk yardım yöntemlerinin uygulanması hayat kurtarmada önemlidir. 

3- Uygulanan ilk yardımlar 112 acil yardım gelinceye kadar sürdürülmeli ve yapılanlar 112 sağlık ekibine bildirilmelidir. 

4- İlk yardımcı; hastanın/yaralının hayati tehlikesi yoksa  (yangın, gaz sızıntısı, patlama, göçük tehlikesi gb); kesinlikle olay yerinde müdahale etmelidir. Bunlardan biri söz konusu ise baş, boyun ve gövde eksenini bozmadan yaralı güvenli bir yere alınmalı ve ilk yardıma başlanmalıdır. 

5- Çevrede yardımcı olabilecek kişiler organize edilmelidir. 

6- Olay yerinde bulunan malzemelerden yararlanılarak müdahale edilmelidir. 

7-  Aynı anda iki veya daha fazla hastaya/yaralıya müdahale edilmemelidir. 

8- Hastalara/Yaralılara yatırılarak müdahale edilmelidir. 

9-  Hasta hareket ettirilmemeli, sıcak tutulmalı,  hastaya kesinlikle ağızdan yiyecek içecek verilmemeli. 

    

Bazen hemen bir sigara ikram edilir, ya da bir yudum su iç denilir. Kesinlikle yapılmamalıdır. Belki ameliyata alınması gerekebilir, ya da iç kanaması olabilir. Ağızdan gıda alımı ameliyat gibi bir durum söz konusu olduğunda işlemin  4- 6 saat ertelenmesi demektir. 

10- Bilinci yerinde ise yarasını görmesine izin verilmemeli veya yüksek sesle yorum yapılmamalı. 

11- Olay yeri hem ilk yardımcının hem de Hastanın/Yaralının hayatını tehdit ediyorsa  (solunum yoluyla zehirlenme- patlama gb); tehlike söz konusuysa taşıma teknikleri uygulanarak güvenli bir yere taşınabilir; değilse bulunduğu durumda,  olay yerinde hareket ettirmeden müdahale edilmelidir. 


İlk yardımın Temel Uygulamaları


1- Olay yerini değerlendir ve güvenliği sağla. 

2- Hasta/Yaralıları değerlendir. 

3- Hasta/Yaralılara yatırarak müdahale et. 

4- Ağızdan yiyecek içecek verme. 

5- Çevredeki meraklı kalabalığı olay yerinden uzaklaştır. 

6- Sakin ve kararlı ol. 

7- Sıcak tut ve 112' yi ara acil yardım iste. 

İlk yardımcının Etik Açıdan Sorumlulukları


1- Olay yerinde tehlike yoksa kesinlikle olay yerinde müdahale et. 

2- Bilinçli hastaya/yaralıya kendini tanıt ve müdahale için izin iste. 

3- Olay yeri güvenliğini almadan Hastaya/Yaralıya müdahale etme. 

4- Mutlaka 112’yi ara acil yardım iste. 

5- Yardım gelinceye kadar Hastanın/Yaralının yanından ayrılma ve uygun müdahale et. 

6- İlk yardım bilgi ve becerilerini sürekli yenile ve bu konuda eğitim al. 

7- Kendini formda tut ve alkollü iken ilk yardım yapma. 

8- Yaptığın ilk yardım karşılığında ödül bekleme. 

9- Görev, yetki ve sorumluluklarını bil ve kendini sağlık personeli ya da doktor olarak görme. 

10- Hasta/Yaralılar arasında ayrım yapma. 

11- Hasta/yaralı yakınlarına psikolojik destek ver. 

12- Emanet edilen Hasta/yaralı eşyalarından sorumlu ol. 

13- Sır sakla ve mahremiyete önem ver. 

14- Öncelikleri belirle ve ilk önceliği sessiz, kırık ve kanaması olanlara ver. 

İlk yardımcının özellikleri


1- Öncelikle can güvenliğini korumalı
2- İnsan vücuduyla ilgili temel bilgilere sahip olmalı
3- Sakin, kararlı olmalı ve hasta kendisine yapılacak uygulama konusunda İlk yardımcıya güvenmeli
5- Pratik ve becerikli olmalı
6- Eldeki olanakları en uygun şekilde değerlendirmeli
7- Olayın bildirilmesi İçin 112'yi aramalı veya arattırmalı

İnsan Vücudu Ve İşleyişi


İnsan vücudunun temel yapıtaşı hücredir. 

 Hücre; hücre zarı, hücre sıvısı ve hücre çekirdeğinden oluşur. Hücre zarı içler dışlar basıncını ayarlayarak hücre sıvısında vücut için gerekli olan protein, yağ ve şekerin  kullanılmasını sağlar. Hücre çekirdeği hücrenin çoğalmasını sağlar. 

 Hücreler bir araya gelerek dokularımızı, dokular bir araya gelerek organlarımızı, belirli bir işlevi yerine getirmek amacıyla bir araya gelen organlar da sistemleri oluştururlar. 

Hareket sistemi


Kemik, eklem ve kaslardan oluşur. Çizgili ve çizgisiz olmak üzere  kaslar iki çeşittir. 

Çizgili kaslar bizim isteğimizle, çizgisiz kaslarsa isteğimiz dışında çalışır. 

Vücudumuzun dik durmasını kemikler sağlar. Kemikler bağ dokularıyla birbirine bağlıdır. Bağlı oldukları bölgelerde;

 1- Oynar eklem

2- Oynamaz eklem

3- Yarı oynar eklem 

olmak üzere adlandırılırlar. Kemiklerin üzerleri çizgili kaslarla kaplanmıştır. Kaslar içerisinde damarlar ve sinirler mevcuttur. Vücudun dik durmasını ve beyinden sinirlere gelen iletilerin çizgili kaslarda kullanılmasıyla hareket etmesini sağlarlar. 

Vücudumuzda 4 adet tek kemik bulunmaktadır. 

Bunlar;kalça ile diz arasında, omuz ile dirsek arasındadır. Kanamalarda özellikle organ kopmalarında boğucu sargı ya da turnike yapmak amacıyla kullanılırlar. Kemik sert ve dayanıklı bir yapıdadır. Kemik içerisinde kemik iliği vardır. 

Dolaşım Sistemi


Dolaşım sistemi; kalp,  damarlar ve içerisinde dolaşan kandan oluşur. Kalp göğüs kafesinin ortasında bulunur. Sağ ve Sol yarı taraf ve dört odacıktan oluşur. Vücut içerisinde 4- 5 litre kan dolaşır .

Damarlar üç çeşittir. 

ATAR DAMAR

Kalpten oksijenlenmiş kanı,  sindirim sisteminden besinleri ve hormonları alarak ihtiyacı olan organlara taşır. Kalbin gevşeyerek içine akciğerlerden oksijenlenmiş kanı alması sonucunda sıkışması gerçekleşir. Bu sıkışma damarın esneme yetisinden faydalanarak basınçla kanı dolaşıma pompalar. Kalbin sıkışıp gevşemesi damarlarda cilt üzerinden hissedilen vurulara  (nabız)sebep olur. 

Kalp atımlarının atardamara yaptığı basınca nabız denir. 

Yetişkinde nabız sayısı :  60- 100

Çocuklarda nabız sayısı: 100- 120

Bebeklerde nabız sayısı: 120- 140

TOPLAR DAMAR

Toplar damarın görevi vücutta karbondioksitten zenginleşmiş kanı akciğerlere taşımaktır. Akciğerlerde solunum yoluyla havadan aldığımız oksijen hava keseciklerinde  karbondioksitle yer değiştirir. Böylelikle gaz alışverişi meydana gelir. Oksijenlenmiş kan,  vücutta görevi temiz kan taşımak olan tek toplardamar (pulmoner ven) ile kalbe geri döner. 

KILCAL DAMARLAR

Atar ve toplar damar diye ayırt edilemeyen vücudun en uç noktalarına kadar oksijen,  hormon ve besin taşıyan büyük damarlar arasında gaz alışverişini sağlayan ince damarlardır. 

Kanın vücuddaki görevleri:

1- Oksijen, hormon ve besinlerin taşınması

2- Vücut sıcaklığının ayarlanması

3- Vücudun enfeksiyonlara karşı korunması

4- Kanamanın durdurulması, pıhtılaşma görevi

Sinir Sistemi


Beyin, beyincik, omirilik ve omirilik soğanı sinir sistemini oluşturan yapılardır. 

Beyin: Sağ ve sol olmak üzere iki lobtan oluşur. Bir ceviz içine de benzetebiliriz. Kıvrımları çoktur. Sağ ve sol loblar aksi yöndeki tarafları kontrol ederler. Tüm kafatası boşluğunu doldururlar. Kafatası ile beyin arasında basıncı kontrol eden, ufak beyin travmalarında hasarı önleyen sıvı vardır. Zeka, algılama ve irade merkezidir. 

Beyincik: Beynin altında ve arka tarafındadır. Denge merkezidir. Hareketlerin uyumunu sağlar. 

Omirilik soğanı: Beyinciğin ön tarafındadır. Omiriliği birleştirir. 

Omirilik: Merkezi sinir sisteminden gelen uyarıları alıp iletmekle görevlidir.

Boşaltım Sistemi


Böbrekler, idrar borusu, idrar kesesi ve idrar kanalından oluşur. Vücuttan zararlı sıvının dışarıya atılmasını sağlayan sistemdir. Kanın süzülmesi, kandan zararlı sıvı ve maddelerin süzülerek atılması, vücut için gerekli olan su ve bazı maddelerin tutulması gibi görevleri vardır.

Vücudumuzda karın boşluğunun her iki tarafında yer alırlar. Böbreklerden biri fonksiyonlarını yerine getiremediğinde tek böbrek her iki böbreğinde görevini üstlenir. 

İdrar borusu: Böbrekten çıkan idrarı idrar kesesine taşır. 

İdrar kesesi: içerisinde 1000 mlt veya 1500 mlt idrar biriktirebilir. Daha sonra beyinden gelen emirlerle belirli aralıklarda idrar kanallarıyla dışarı atılmasını sağlar. Kapakçıklarla kontrol edilir. Kişinin bilinci yerinde olduğu sürece biriken idrar kontrolsüz dışarı atılmaz. 


Solunum Sistemi


Solunum sistemi; akciğerlerde gaz alışverişinin gerçekleşmesi için hava geçişini sağlayan kanallardır. Burun boşlukları, yutak, damak, solunum borusu, solunum yolları, solunum dallarından oluşur. Akciğerler göğüs kafesinin her iki kısmında, kalpten çıkan ana damarların sağında ve solunda yer alır. Akciğerlerin uç kısmında bulunan hava kesecikleri kılcal damarlara oksijen vererek karbondioksit alma görevini yerine getirirler. Erişkin bir kişi derin nefes alarak bir defada 5 litreye yakın havayı akciğerlerine alabilir. her nefeste 0, 5 lt hava akciğerlere girip çıkar.

Sindirim Sistemi


Sindirim ağızda başlar; anüs ya da rektumda son bulur.

Sindirim sistemi organları: Ağız, diş,  dil, tükürük bezleri,  yemek borusu,  mide, ince bağırsaklar, pankreas, kalın bağırsaklar ve rektum ya da anüstür. 

Ağıza alınan gıda dişlerin ve ağız içi sıvısı ile parçalara ayrılarak yutakla mideye gider. Mide asidiyle parçalanma devam eder. Midede gıdaların bazıları kana karışırken bazıları da ince bağırsakta kana karışmaya devam eder. Daha sonra katı atıklar  kalın bağırsaktan biyo oksit kalıntı olarak anüsle dışarıya atılır. 

Pankreas, tükürük bezleri salgısı,  insülin yardımcı sindirim sistemi salgılarıdır. 

2- TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

Yaşamsal Bulgular


Hasta /Yaralı değerlendirilirken yaşamsal bulguların varlığı ile yokluğu ve düzeyi ilk yardım müdahalesi açısından önemlidir.  

Bunlar;

1- Bilinç

2- Solunum

3- Dolaşım

4- Vücut ısısı



Bilinç Düzeyi


Kişinin kazadan veya olaydan ne derece etkilendiğinin göstergesidir. Hasta/Yaralıya belirli düzeyde uyarılar verilir, yanıt alınıp alınamadığı izlenir. Bilinç düzeyi değişiklikleri farklı düzeylerde derecelendirilir. 

Bilincin yerinde olup olmadığını anlamak için seslenir veya dokunuruz. Yanıt alıyorsak bilinç yerindedir. 

1. derece bilinç kaybında; sözlü uyarılara yanıt verir. 

2. derece bilinç kaybında; Yalnızca dokunularak yapılan uyarılara yanıt verir. 

3. derece bilinç kaybında; Sözlü ve dokunarak yapılan uyarılara yanıt vermez. 

Solunum Sıklığı


Her bir dakika süre ile yapılan solunumun sayısıdır. Solunum havanın akciğerlere giriş ve çıkışının duyulması,  hissedilmesi ve gözlenmesi ile değerlendirilir. Dinlenme durumundaki yetişkinde dakikada solunum sayısı 12 ile 20 arasındadır. Solunum sayısının yüksek olması; aşırı efor sarf etme  (koşma,  spor) ya da solunum yetersizliği  kaynaklı hastalık vakalarında  (astım, Koah) görülebilir. Solunum sayısının azalması; ise vücut ısısının düşmesi ile  (anestezi sonrasında, solunum yolu ile zehirlenmelerde veya donma vakalarında) görülebilir. 

Düzensiz bir solunum ; sinir sisteminde önemli bir zedelenmenin varlığını düşündürmelidir. 

Dolaşım


Vücuttaki dolaşımın göstergesi nabızdır. Dinlenme halindeki bir yetişkinde  dakikada 60- 100 arasında kalp atımı mevcuttur. 

Vücutta nabız alma noktaları:

1- Şah damarı  (adem elmasının her iki tarafı)

2- Ön kol damarı  (bileğin iç yüzünde, baş parmağın gerisinde)

3- Ayak damarı  (ayak sırtının tam merkezinde)

4- Pazı kemiğinin iç kısmında (bebeklerde tercih edilir.)

Hızlı nabızda dakikada 100'den fazla atım vardır. Genelde sıvı açıklarında,  iç ve dış kanamalarda,  yüksek ateşte ve kalp hastalıklarında görülür. 

Yavaş nabız ise dakikada 60 atımdan düşük olması halidir. Donma halinde, bazı kalp hastalıklarında ve sporla çok ilgili kişilerde görülebilir. 


Vücut Isısı


Vücudumuzda kanın görevleri arasında vücut ısısını ayarlamakta vardır. Sağlıklı bir yetişkinde koltuk altı ısısı 36 derece ile 36. 9 arasındadır. Ağız içi ölçümü farklılık gösterir. 37 dereceye kadar normaldir. Rektumdan ölçülen vücut ısısı ağız içi ile aynı değerleri taşır (37 derece). Vücudumuzda 39- 40- 41- derece gibi ateş yükseklikleri enfeksiyon varlığının ya da yolunda gitmeyen durumun göstergesidir. Aynı zamanda ateşin düşük olması da yüksek ateş kadar tehlikelidir. 33- 34 derece ısılarla donma durumlarında karşılaşılır ve çok tehlikelidir. Vücut ısısının uzun süre düşük olması ölümlerle sonuçlanabilir. 


Kan Basıncı


Kalbin kasılma ve gevşeme dönemlerinde kanın damar duvarına yaptığı basınçtır. 

Küçük tansiyon:kalp gevşemede iken elde edilen değerdir. 

Büyük tansiyon:kalp kasılmada iken atardamarlara kan pompalandığı sırada elde edilen değerdir. 


Normal tansiyon değerleri;

*Küçük tansiyon 90/50

*Büyük tansiyon 100/140 civa basıncıdır. 

Hastanın/Yaralının Değerlendirilmesi


Hasta ve yaralının olay yerinde doğru değerlendirilmesi ilk yardımın etkili ve başarılı olmasını sağlar. Bir olay meydana geldiğinde ilk olarak hastanın/ yaralının yaşamını tehdit eden problemlerin  (iç kanama- solunum ya da dolaşım düzensizliği- kırık) varlığını belirlemek, gerekirse uygun ilk yardım müdahalelerinde bulunmak; yoksa gelişebilecek olumsuzlukları önlemek ya da geliştiyse müdahalede bulunmak için yapılır. Bu nedenle hastalar/yaralılar değerlendirilerek müdahale planı yapılmalıdır. Böylece ilk müdahalenin kime ve ne şekilde yapılacağı sonraki aşamaların neler olacağı belirlenmiş olur.

Hastanın / Yaralının Birinci Değerlendirmesi


Birinci değerlendirmede yaşamı tehdit eden durumların varlığı araştırılır. ilk yardımcı kendinin ve yaralının çevre güvenliğini sağladıktan sonra hastanın/ yaralının yaşam belirtilerini hızla değerlendirir. 

İlk yardımcının izlemesi gereken basamaklar

1- Bilinç durumunun değerlendirilmesi

2- Solunum yolunun açık tutulması  (A)

3- Solunumun değerlendirilmesi  (B)

4- Dolaşımın değerlendirilmesi  (C)

 

Bilinç Düzeyinin Değerlendirilmesi


Her hastaya/yaralıya bilinç kontrolü yapılmalıdır. Bilinç yoksa saniyeler içerisinde solunum ve kalp durması gelişebilir. Bilinç kontrolü hastaya/Yaralıya "iyi misiniz?" diye sözlü veya dokunarak yapılır. Cevap alınamıyorsa bilinç yok demektir. 112 aranır veya arattırılır. 


1- 0- 3 dakikada solunum durur. Kısa süre sonra kalpte durur. 

2- 4- 6 dakikada beyin hasarı olabilir. 

3- 6- 10dakikada muhtemel beyin ölümü gerçekleşir. 

4- 10. dakikadan sonra geri dönüşümü olmayan beyin ölümü gerçekleşir. 

Solunum Yolunun Açıklığının Sağlanması (A)


112 aranarak yardım istenir. Hastanın/Yaralının solunum yolu açılmalıdır. Özellikle bilinç kaybı durumlarında alt çeneye bağlı olan dil kasları gevşeyerek soluk yolu üzerine düşer. Alt çenemiz oynar eklemle üst çeneye bağlıdır. Yabancı cisim; mesela takma dişler, kusmuk gibi nedenlerle solunum yolu tıkanmış olabilir. Havanın akciğerlere ulaşabilmesi için solunum yolunun açık olması gerekir. 

 

1- Hasta/Yaralı baş,  boyun ve gövde ekseni düz olacak şekilde sert bir zemine yatırılır. 

Ağız içi kontrol edilir. Yabancı cisim varsa yetişkin ve çocukta temiz bir bez yardımıyla alınır. Bebeklerde ise; görülüyorsa bir hamlede alınır. 

2- Yetişkin ve çocukta bir elin üç parmağı hastanın/yaralının alnına konurken diğer elin 2. ve 3. parmakları çene altına konularak alın aşağı doğru bastırılır, çene yukarı doğru kaldırılır. Çene  kemiği yere 90 derece açıda olmalıdır. Bebeklerde ise; baş hafifçe geriye itilerek baş çene pozisyonu verilir. Bebeklerde bu açı 60 derecedir. 


Solunumun Değerlendirilmesi (B)


Hastanın/Yaralının solunum yolu açıldıktan sonra ilk yardımcı; başını hastanın/ yaralının göğsüne bakarak yan yaklaştırır; kulak ve yanağını hastanın/yaralının ağız ve burun kısmına gelecek şekilde yaklaştırması; "BAK-  DİNLE-  HİSSET" eylemini 10 saniye süreyle kendinden emin bir şekilde yapmasını sağlar. (10 saniye işlemini bin bir, bin iki, bin üç…. bin on diye sayarak gerçekleştiriyoruz). İlk yardımcı gözleriyle göğüs hareketini izlerken kulağıyla nefesi duymaya ve yanağıyla hissetmeye çalışır. 

 

Solunum yoksa bebek ve çocuklarda iki kurtarıcı solunumla, yetişkinlerde 30 dış kalp basısı ile temel yaşam desteğine başlıyoruz

           

Dolaşımın Değerlendirilmesi ( C )


Dolaşım hastanın/yaralının solunum kriterlerine bakılarak değerlendirilir. Hastanın/Yaralının birinci değerlendirme sonucunda bilinci yok, solunumu var ise koma pozisyonu verilir. Bilinç ve solunum yok ise dolaşımın olmadığı düşünülerek Temel Yaşam Desteğine geçilir. 

Hastanın/Yaralının İkinci Değerlendirmesi;


Bilinç kontrolü yapıldıktan sonra cevap alınıyorsa solunum ve dolaşım var demektir. 

Bu durumda ikinci değerlendirmeye geçebiliriz.

İkinci değerlendirme de birinci değerlendirme kadar önemlidir.

    

1- Saçlı deriden ellerin parmaklarıyla fazla bastırmadan yapılmaya başlanır. 

 

2- Göz kapakları açılır göz bebekleri kontrol edilir, burada dikkat etmemiz gereken; gözün renkli kısmında bulunan mercimek tanesi büyüklüğündeki göz bebeğidir. Eğer biri küçük diğeri renkli kısmı kapayacak kadar büyümüşse beyinle ilgili hasar olduğu düşünülmelidir. 


 3- Daha sonra doğal boşluklar; kulak, burun değerlendirilmeli ;boyuna gelindiğinde kalp atımı 5 saniye süreyle kontrol edilmeli,  vücut ısısı,  kalp atım ritmi kontrolleri de bu arada sağlanmalıdır.  

4- Omuzlar, omurlar ve kalça kontrol edilmeli;göğüs,  kaburgalar ve karın boşluğu ile devam edilmeli. 

 

5-   Karın normalde esnektir. Organların karın içinde hasar görmesi durumunda esneklik yerini mermer gibi bir sertliğe bırakacaktır. Bu durum bize iç kanamayı düşündürmelidir. 

6- Bu arada eller, bacaklar his kaybı yönünden değerlendirilmelidir. (Yaralıya elinizi sıkması söylenerek; kol ve ayağıyla da elinizi ittirmesi söylenerek  bacaklar kontrol edilmelidir.

7-  Dolaşım yönünden morluk veya beyazlık ya da atar damar atım noktalarından duyulamaması bize atar damarın içe kanadığını düşündürmelidir. 

8- Hemen kanamaya bağlı şok için şok pozisyonu vermeli bası noktasına basınç yaparak kanama durdurulmalıdır. 

9-  Hastaya/Yaralıya yarasını görmesine izin verilmemelidir. 

10-  Hastaya/yaralıya Psikolojik olarak destek olunmalıdır. 

11-  Bilincin kapanma ihtimaline karşı yaralıdan olayın oluş şekli, hastalığının olup olmadığı, sürekli kullandığı ilaç olup olmadığı ve alerjisi sorgulanarak bilgi alınmalı; hatta kayıt ederek 112 acil ekibiyle paylaşılmalıdır. 

 12- Hasta/ yaralı 112 ekibi gelene kadar yalnız bırakılmaz. 


Temel Yaşam Desteği

Günümüz, ilk yardım koşulları sağlanıncaya kadar dünya çapında bir çok denemeler yapılmış ve son şekiller verilmiştir. Buna göre ERC, ILCOR  (Uluslararası Resusitasyon Uzlaşma Komitesi ) ve AHA'nın yaptığı ortak çalışmalar sonucunda Temel Yaşam Desteği konusundaki uygulama ve eğitim yaklaşımı ortak öneriler olarak yayınlanmaktadır. 

Solunum Durması


Solunum hareketlerinin durması sonucu vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır. 

Hemen Temel yaşam desteğine başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir. 

Kalp Durması


Bilinci kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınamamasıdır. Kalp durmasından itibaren 4- 6 dakika içerisinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur. 10 dakika sonra ise geri dönüşümü olmayan harabiyet meydana gelir. Bu nedenle ilk 5 dakika içinde beynin oksijenlenmesi ve kanlanması için Temel yaşam Desteğine başlanmalıdır. 




Temel Yaşam Desteği


Günümüz, ilk yardım koşulları sağlanıncaya kadar dünya çapında bir çok denemeler yapılmış ve son şekiller verilmiştir. Buna göre ERC, ILCOR  (Uluslararası Resusitasyon Uzlaşma Komitesi ) ve AHA'nın yaptığı ortak çalışmalar sonucunda Temel Yaşam Desteği konusundaki uygulama ve eğitim yaklaşımı ortak öneriler olarak yayınlanmaktadır.

Solunum Durması


Solunum hareketlerinin durması sonucu vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır. 

Hemen Temel yaşam desteğine başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir. 

Kalp Durması


Bilinci kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınamamasıdır. Kalp durmasından itibaren 4- 6 dakika içerisinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur. 10 dakika sonra ise geri dönüşümü olmayan harabiyet meydana gelir. Bu nedenle ilk 5 dakika içinde beynin oksijenlenmesi ve kanlanması için Temel yaşam Desteğine başlanmalıdır. 

Kalp Durması


Bilinci kapalı kişide büyük atardamarlardan nabız alınamamasıdır. Kalp durmasından itibaren 4- 6 dakika içerisinde müdahale edilmez ise oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur. 10 dakika sonra ise geri dönüşümü olmayan harabiyet meydana gelir. Bu nedenle ilk 5 dakika içinde beynin oksijenlenmesi ve kanlanması için Temel yaşam Desteğine başlanmalıdır. 

Yaşam Kurtarma Zinciri


1. halka:  112'nin aranarak acil yardımın sağlanması
2. halka:  Olay yerinde bulunan ilk yardımcının Temel Yaşam desteği yapması
3. halka:  Ambulans ekipleri
4. halka:  Hastane acil servisleri

Yaşam zincirinin ilk iki halkası ilk yardımcının müdahalelerini ilgilendirir. 3. ve 4. halkalar profesyonel sağlık ekiplerini ilgilendirir.

Ambulans ekipleri 7 ile 10 dakika içerisinde olay yerinde olmaktadır. Bu nedenle  olay yerinde gerçekleştirilen doğru ilk yardım büyük önem taşır. 

Temel Yaşam Desteği Uygulaması Üç Ana Bölümden Oluşur;


1) Solunum Yolunun Açıklığının Sağlanması  (A)

2) Solunumun Sağlanması (yapay solunum)  (B)

3) Dolaşımın Sağlanması (dış kalp masajı) (C)

Dolaşımın Sağlanması - Dış Kalp Basısı


Temel Yaşam desteğine başlarken bilinci olmayan hastanın/yaralının solunumu yoksa dolaşımı olmadığına karar verilerek; yetişkinlerde hemen dış kalp basısına başlanır. Çocuk ve bebeklerde iki kurtarıcı solunumdan sonra dış kalp masajına başlanır.

1- 0- 12 ay bebek,
2- 1 yaş- 8 yaş arası çocuk,
3- 9 yaş ve üzeri yetişkin olarak değerlendirilir. 

Yetişkinlerde temel yaşam desteği


1- Güvenli çevre alınır.
2- Bilinç kontrolü yapılır  ("iyi misin? iyi misin?" sorusu sözlü ve dokunarak yapılır).
3- 112 aranır veya arattırılır  ("30- 35 yaşlarında bilinci olmayan…"112'nin talimatıyla telefonu kapa ve seni aramasını beklenir. Doğruluk teyidi)
4- Havayolu açıklığını sağlamadan önce ağız içi kontrol edilir. Temiz bir tülbent, sargı bezi ile emdirerek, kan ya da kusmuk varsa temizlenir,  ağız içinde yabancı cisim varsa bir hamlede alınır.



5- Eğer çevrede kimse yok ise; bak- dinle- hisset olayını gerçekleştirdikten sonra 112 ilk yardımcı tarafından aranır.



6- Hemen temel yaşam desteğine başlanır.

7- Baş çene pozisyonu vermek için bir el alına konur, diğer el çene altına konarak alındaki el aşağıya doğru bası uygularken,  çene altındaki 2. ve 3. parmaklarda çeneyi yukarı ittirirler. Böylece çenenin yan uzun kemiği yere 90 derece dik oluncaya kadar çene alttan yavaşça ittirilir. Dil veya herhangi bir cisimle kapanan hava yolu açıldığında hasta/yaralı öksürerek nefes alabilir. Bu açıklık sağlandığı halde nefes yoksa emin olmak için bak-  dinle- hisset yapılır.

8- Hastanın göğsüne bakacak şekilde baş hastanın/yaralının ağız ve burnuna yaklaştırılır. Göz,  göğüs hareketi yönünden yaralıyı takip ederken; kulak ve yanakta hastanın nefesi var mı diye dinler ve hissetmeye çalışır. Bu işlem 10 saniye süreyle devam eder.
9- Solunumun olmadığından emin olunduğunda yetişkinde direkt kalp basısı ile başlanır.

 

10- Kalbin yeri; boyun bölgesinin vücuda yakın olan çukur kısmına işaret parmağı konur, diğer elin baş parmağı göğüs kemiğinin uç kısmına konur ve ortada   (C ) yapacak şekilde birleştirilir. Alt C'nin tam ortasına elin topuğu konarak; dirseklerden bükmeden,  göğüs kemiği 5 cm veya 3/1 çökertecek şekilde dış bası uygulanır.


11- Kalp ritmine uygun yapmak zorunludur. (1ve 2ve 3ve 4ve  5ve 6ve 7ve 8ve 9ve 10ve 0nbir oniki …. . yirmidokuz otuz) 30 kalp basısını uygulanır ve artık solunum verilmelidir.


12- Hastanın ağız kısmı temiz bir bezle  (hava geçirme özelliği olması şarttır) örtülür veya maske varsa maske kullanılır, baş çene pozisyonu yenilenerek ağız tamamen ağız içine alınarak nefes verilmelidir.


13- Bir elin işaret ve baş parmağıyla; hastanın/yaralının burun kanatları sıkıştırılarak,  akciğerlerinizdeki hava yaralının akciğerlerine yollanır.

****Bu arada gözünüz Hastanın/Yaralının göğsünde olmalıdır.
Normalde ağızdan ve burundan nefes alırız. İşlem sırasında ağızdan nefes veriyorsak burun kanatlarını kapatmalıyız, burundan nefes veriyorsak ağız kapatılır ve nefes verilir. Nefes akciğerlere ulaşmalıdır.



 14- Doğru hava yolu açıklığı sağladı iseniz göğüs şişer. Yanlış hava yolu açıklığı,  verilen nefesin, yaralının yemek borusundan mideye ve karnına gitmesine neden olur. Şişlik meydana getirir. Yardımcı solunum kasları devre dışı kalacağından yanlış uygulamadır.
15- Böyle bir durumla karşılaşırsanız baş çene pozisyonunu yenileyerek tekrar soluk vermelisiniz.

16- Hastanın ağız kısmı temiz bir bezle örterek veya maske varsa maske kullanılarak ağız tamamen ağız içinde olacak şekilde baş çene pozisyonu yenilenerek nefes verilmelidir.


17- Sıkıştırılan burun kanatları bir saniye açılır,  verilen nefesin  pasif bir şekilde dışarı çıkması sağlanır. Ve bu işlem ikinci kez tekrarlanır. Yeniden ritmik bir şekilde 30 bası 2 nefes vermeye devam edilir.
18- Bu işlem; hasta/yaralı kendine gelinceye kadar,
19- Sağlık ekipleri gelinceye kadar,

20-  İlk yardımcı yoruluncaya kadar devam eder. 

Çocukta Dış Kalp Masajı 1- 8 yaş


1- Güvenli Çevre
2- Bilinç Kontrolü (sözlü ve dokunarak yapılır.)
3- 112 arattırılır,  çevrede bulunanlara seslenilir ("mavi montlu arkadaşım, 112 ara ve bana geri dön. ")
4- Yalnız iseniz; 5 tur 2 solunum ve 30 kalp basısı yapılır, 112'yi kendiniz aramalısınız.


5- Ağız içi temizlenir.

         

 
6- Baş çene pozisyonu verilir.
7- 10 saniye süreyle Bak-  Dinle-  Hisset yapılır.


8- Solunum yoksa 2 kurtarıcı solunum verilir. Baş çene pozisyonunda sağ elin işaret ve baş parmağı ile burun kanatları sıkıştırılır. Göğsü şişirecek kadar hava verilir,  sonra pasif bir şekilde havanın dışarı çıkması için burun kanatları bir saniye süreyle serbest bırakılır ve ikinci nefesi vermek için tekrar burun kanatları sıkıştırılır.


9- Kalbin yerini tespit etmek için göğüs kısmındaki giysiler açılır. Boyun çukuruna işaret parmağı yerleştirilir. Göğüs kemiğinin uç kısmına diğer elin işaret parmağı yerleştirilir ve baş parmaklar ortada birleştirilir.

Alt kısımda kalan göğüs kemiği ortalanır ve kalp basısına başlanır. 5 cm çökertecek şekilde veya yandan bakıldığında 3/1 lik kısmın aşağı basılmasıyla kalbin içerisindeki kan dolaşıma göndermeye başlanır. Bu 30 kez ritmik bir şekilde yapılır.
10- 1 ve 2 ve 3 ve 4 ve 5 ve 6 ev 7 ve 8 ve 9 ve 10 ve 11 12 13……. 28 29 30 ve iki solunumla akciğerlerdeki kan oksijenlendirilir.

11-  112 gelene ya da kendi kendine solunum ve dolaşım başlayana kadar  dışarıdan bası ile kalp ve akciğer görevi üstlenilir.  
12- Çocuklarda tek el ile dışardan kalp basısı uygulanır. Eğer çocuk kilolu ise çift el ile masaja devam edilir.
13- Çocuk kendine geldi fakat 112 hala gelmedi ise 2. değerlendirmeye geçilir.
14- Baş bölgesinden başlanır. 

Bebekte Dış Kalp Basısı


0- 12 ay arası bebek olarak değerlendirilir. Bir yetişkine göre çok daha küçük vücut yapısı vardır. Bebeklerin konuşmaları; ağlamalarıdır. Bebeğini iyi tanıyan bir ebeveyn ağlama çeşidine göre bebeğinin ne istediğini anlayabilir Yetişkinlerde 5- 6 litre kan bulunurken,  bebeklerde bu oran bir bardak su kadardır. 180mlt veya 200 mlt arasında değişir.

                        

Uygulama Aşamaları 

1- Güvenli çevre
2- Bebeklerde bilinç kontrolü ayak altına tik atarak veya şaplak vurarak yapılır.  (Uygulama gerçekleştirilirken bebeğin yüzüne bakılır,  mimikleri,  elleri ve ağlaması kontrol edilir)
3- 112 aranır.  (3- 5 aylık,  bilinci olmayan bir bebek şeklinde tanımlama yapılır. )
4- Ağız içi kontrol edilir,  yabancı cisim varsa bir hamlede alınır; kusma ya da kan varsa tülbent gibi temiz bezle emdirilir
5- Baş hafifçe arkaya doğru çekilir, yaklaşık 60 dereceye eşit olmalıdır.

6- Ağız ve burun ilk yardımcının ağız içine alınarak,  ağız içerisindeki hava bebeğin akciğerlerine gönderilir. Pasif havanın geri çıkması için ağızdan 1 saniyeliğine uzaklaşılır ve işlem tekrarlanarak 2 solunum verilmiş olur.
7- İki meme başı işaret parmağıyla hizalanır,  işaret parmağının tam ortasına diğer elin işaret ve orta parmağı birleştirilerek sabitlenir.

8- 4cm ya da yandan bakıldığında 3/1 oranında göğüs kemiği dik açıyla çökertilir. Ritmik bir şekilde 30 bası yapılır.
9- Dakikada 100 basının altına düşülmez.
10- Hastanın/yaralının;

       Solunum ve kalp atımı tekrar başlayana kadar,

      112 olay yerine gelinceye kadar,

      İlk yardımcı yoruluncaya kadar işleme devam edilir.

11- 112 gelmedi,  hasta/yaralı kendine geldi ise hemen ikinci değerlendirmeye geçilir

 

İkinci değerlendirme

1- Baş bölgesinden başlanır. Saçlı deri parmak uçlarıyla basınç yapmadan kanama,  kırık ve çökme yönünden kontrol edilir.
2- Göz bebekleri farklılık gösteriyor mu,  kulak ya da burundan kan geliyor mu bakılır.
3- Kalp atımı bebeklerde kolun iç kısmı yani pazı kemiğinden dinlenir, ritim ve doygunluk değerlendirilir.

4- Karın esnekliği sertlik yönünden iç kanamaya karşı kontrol edilir.

5- Omurga düzlemi şekil bozukluğu yönünden kontrol edilir.

6- Bacaklar ve ellerde kırık var mı bakılır.
7- Bebeklerde koma pozisyonu anne kucağı pozisyonudur.

7- İki bacak arasından el omurga düzlemini bozmayacak şekilde bebeğin başına kadar uzatılır, baş avuç içi ile kavranır,  35- 45 derece açıyla, göğüse yaklaştırlır, 2- 3 dakikada bir solunum kontrol edilir.

                                       Önemli

*Temel yaşam desteğinde ilk yardımcı tek ise; çocuk ve bebekte 2 solunum,  30 kalp basısı 5 tur tekrar edildikten sonra hemen 112 aranır.
*Yetişkinlerde ise; solunum yoksa ilk yardımcı kendisi 112'yi arar.
*İki ilk yardımcı olsa bile temel yaşam desteği tek ilk yardımcı tarafından yapılmalı, biri yorulunca diğer ilk yardımcı devam etmelidir. 

İkinci Değerlendirme



1- Baş bölgesinden başlanır.

  

2- Saçlı deri parmak uçlarıyla basınç uygulamadan kırık,  çökme ve kanama yönünden değerlendirilir. 

3- Göz içi kontrolü:  


Göz bebeklerinde olabilecek değişiklikler yönünden kontrol edilir  (Renkli kısmın içerisinde mercimek tanesi büyüklüğündeki göz bebeği renkli kısmı kapayacak kadar büyümüşse,  diğer göz bebeği aynı küçüklükte kalmışsa)

4-  Kulak,  burun; kanama ve beyin omurilik sıvısı yönünden kontrol edilir. 


5- Boyun bölgesinde kalp atımı alınır ve ritmine,  doygunluğuna bakılır. 

6- Boyun omurlarında şekil bozukluğu varsa oynatılmaz,  boyunluk takılarak hareketsizliği sabitlenir.  


7- Omuzlar,  kollar; kırık ve kanama açısından kontrol edilir. Kırık tespit edilir ve kanama varsa temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulur. 

8- Göğüs kaburgalar da kırık ve çökme yönünden değerlendirilir. Her ne kadar kaburgalar bir yay gibi esneme yeteneğine sahip olsa da travmanın şiddetine göre hasar alabilir.  


9- Karın boşluğu normalde esnektir. İç kanama ve travmalarda organ yırtılmaları durumunda esnekliğini yitirir. Mermer gibi sertleşir. Aşırı susuzluk hissi yaratır.  


10- Omurga,  kırık ve şekil bozukluğu yönünden; el ve ayaklar işlev  (his) açısından kontrol edilir.  


*Herhangi bir sorun yok ise temel yaşam pozisyonu verilir. 



Solunum yolu tıkanıklığı (Heimlich)


Solunum yolu tıkanıklığı çok sık rastlanılan bir durumdur. Soluk yoluna yabancı cisim kaçmasıyla yaşanır. Solunum,  insan vücudu için çok önemlidir; vücut tehlike hissettiğinde akciğerleri koruma altına alarak soluk yolunu kapatır. 

İki çeşit tıkanma vardır:                           

  Kısmi tıkanma; 

1- Hasta konuşur,  öksürür,  azda olsa nefes alır. 

2- Hastaya hiçbir şekilde müdahale edilmez,  sadece gözlemlenir,  gelişebilecek olası durum takip edilir,  öksürmeye teşvik edilir.           

Tam tıkanma;

Hava geçişi tamamen engellenmiştir, hasta konuşamaz, nefes alamaz, boyun damarları şişer, gözlerinden yaşlar gelir, yüzü morarmıştır ve ellerini boğazına götürerek yardım ister. 

1- Hasta bilinçliyse Heimlich manevrası yapılır. 

2- Amaç karına yapılan bası ile diyaframı yukarı iterek akciğerlerin içerisindeki havanın süratle ve kuvvetlice dışarı çıkması sırasında yabancı cismin atılmasını sağlamaktır. 

3- Hasta bilincini kaybettiyse Temel Yaşam Desteği verilir.   

Yetişkinde Heimlich Manevrası


1- Tam tıkanma durumunda uygulanan ilk yardım tekniğidir. 

2- Hasta/yaralı artık nefes alamadığını gösteren evrensel bir dil olan işaret dilini kullanır; gözlerden yaş gelir,  havalanma olmadığının en büyük göstergesi olan dudaklar ve parmak uçları morarır. 

3- Hemen 112 aranır veya arattırılır. 

4- Kişinin arkasına geçilir,  zaman geçtikçe bilinç kapanacaktır. baş 

5- Düşmesini de engellemek için diğer el ile koltuk altından göğüs ve omuzu tutacak şekilde desteklenir,  45 derecelik eğim elde edilir,  el topuğu ile iki kürek kemiği arasına kaydırır şekilde vurulur ve bu 5 kez tekrarlanır. 

6- Daha sonra hastaya arkadan sarılarak gövdesi kavranır. Parmak avuç içine alınarak parmaklar kapatılır; böylece bir yumruk elde edilir. 

7- Yumruk elde edilen elin başparmak çıkıntılı olan kısmı göğüs kemiğinin ucu ile göbek arasındaki yere denk gelecek şekilde yerleştirilir. 

8- Diğer el yumruk yapılan el üzerine konularak küçük parmak kıvrımının üzerinden kavranır. Basınçla arkaya ve yukarı doğru ittirilir. Bu işlem art arda 5 kez tekrarlanır. 

9- Yabancı cismin çıkıp çıkmadığı kontrol edilir,  çıkana kadar aynı hareketler tekrar edilir. 

10- Bu sırada bilinç kaybolursa temel yaşam desteğine geçilir. 

Yabancı cisim çıkarmada göğüs basısı karın basısından daha etkilidir. Hastanın bilinçsiz olması nedeniyle solunum kasları gevşeyeceğinden verilen solunumun bir kısmı akciğerlere geçerek oksijenlenmeyi sağlayacaktır. 

Şişman ve hamilelerde Heimlich manevrası bası yeri göğüs altıdır. Karın basısı şişmanlarda etkili olmaz. 

Hamilelerde bebeğe zarar verebilir. 

Tam tıkanma evde yalnız iken kendimizde olursa ellerimizle karın basısı uygulayabiliriz. Bir sandalyenin arka yükseltisiyle vb malzemelerlede karın bölgemize bası uygulayabilirz. (otoheimlich)


Çocuklarda Heimlich Manevrası (1- 8 yaş)


1- Yetişkinlerdeki gibidir. Kısmi tıkanma varsa dokunulmaz, gözlenir.     

                 
2- Tam tıkanma varsa,  boyuna uygun olabilmek için diz üzerine çökerek yetişkindeki gibi müdahale edilir.

3- Bilinç yoksa çocukta temel yaşam desteği uygulamasına geçilir. 

Bebekte Solunum Yolu Tıkanması (0- 12 ay)


Bebekler etraflarındaki malzemeleri merak ederler,  incelemek ister ve ağızlarına götürürler. Bunlar; düğme,  misket,  fındık,  oyuncaklarının parçalarıdır. Bazen annesini emerken sütün soluk yoluna kaçmasıyla da risk yaşayabilirler.

Bebek nefes alıyor ve öksürüyor ise dokunulmaz, gözlenir.

*Tam tıkanma geliştiyse Heimlich manevrası uygulanır.

1- Bebeğin ağız içi kontrol edilir, bir hamlede alınabilecek gözle görülen bir cisimse hemen alınır.  Fakat içeri ittirip boğazı tıkama riski olacağından çok dikkat edilmelidir.

2- Bebeğin başı,  baş parmak ve diğer parmaklarla avuç içine alınır,  baş ve boyun desteklenir.

3- El bileği ve dirsek arasındaki kısım bebeğin omurgasına paralel tutularak baş, boyun ve gövde aynı düzleme alınır.

      

4- Yer çekiminden de faydalanarak elimizin topuğuyla el ağırlığında 5 kez iki kürek kemiği arasına vurulur. Bebeğin ağırlığını sabitlemek için işlemi uygularken dizimizden de destek alırız.


5- Bebek diğer kolun üstüne sırt üstü döndürülür. 5 kez göğüs kemiğinin hemen altına 2 cm diyaframa bası yapacak şekilde işaret ve orta parmakla ittirilir. İşlem yapılırken parmaklar yerinden oynatılmaz bastırılıp geri çekilirken parmaklar deride sabit kalır.

6- Bu işlem yabancı cisim çıkana kadar 5 sırt, 5 karın olmak üzere tekrarlanır.

       

7- Bu işlem devam ederken bebeğin bilinci kaybolduysa Bebekte temel yaşam desteği uygulamasına geçilir.
8- 112 aranır veya arattırılır. 

3- KANAMALAR VE YARALANMALAR

Kanamalar


Damar bütünlüğünün bozulması sonucu,  kanın damar dışına  (vücut içine veya dışına doğru) boşalmasıdır.

 

Kanamanın değerlendirilmesi


1- Kanamanın hızına
2- Vücutta kanın aktığı bölgeye
3- Kanama miktarına
4- Kişinin fiziksel durumu ve yaşına göredir. 

Vücutta kanın aktığı bölgeye göre sınıflandırılması;


1- Dış kanamalar:       
Kan yaradan vücut dışına doğru akar, gözle görülür.

2- İç kanamalar:
Vücut içine kanama olduğu için gözle görülemez

3- Doğal deliklerden olan kanamalar:
Kulak,  burun,  ağız,  anüs ve üreme organlarından olan kanamalar.

 

 

         Atardamar kanaması

         Toplardamar kanaması

         Kılcaldamar kanaması

1- Atardamar kanaması


Kalp atımlarıyla uyumludur. Kesik kesik ve fışkırır tarzdadır. En tehlikeli kanama şeklidir ve kısa sürede durdurulmalıdır.

2- Toplardamar kanaması


       

Koyu renkte ve sızıntı şeklindedir. Durdurulması daha kolaydır. İki yara ucu bir araya getirilerek baskı uygulanır. Sargı bezi ile sarılarak,  bölge kalp seviyesinden yükseğe kaldırılır. 

3- Kılcaldamar kanaması


Günlük hayatta çok karşılaştığımız bir durumdur. Kanayan bölgeye bası uygulanır. Kanama kontrol edilir. Durmuşsa temiz bir bezle sarılır.

 

      Birçok basit kanama birkaç dakika içerisinde kendiliğinden durur.

      Her kanama ciddi olmayabilir. Ancak ciddi kanamalarda hastada/yaralıda şok gelişebilir.

      Önlem olarak şok pozisyonu verilir ve 112 aranır. 

Kanamalarda dikkat edilmesi gerekenler


Dikkat!

 

1- Kanamanın değerlendirilmesi ve şok belirtilerinin izlenmesi çok önemlidir.

2- Kanama kol ve bacaklarda ise; kırık şüphesi yoksa bu bölge kalp seviyesinden yukarı kaldırılarak,  hareketsiz tutulmalıdır.

 

 

                        Kanamalarda durdurma şeması

 

 

 

                       Kanamanın kaynağını tespit et

 

 

                       Yara üzerine direk baskı uygulayın

1- Mümkünse lateks eldiven ya da temiz bir naylon poşet kullanın.

2- Kanayan yer üzerine temiz bezle baskı uygulayın.

3- Kanama devam ediyorsa birinci bezi kaldırmayın,  çünkü kanın pıhtılaşma özelliği başlamıştır.

                        Baskı yapıcı bandaj uygulayın

                               

Kanama durdu mu?

 

Evetse;

Şoka engel olun, belirtileri izleyin, yaralıya dikkat edin.

 

 

 Hayırsa;

Yaralı organı yükseğe kaldırın,  hala kanama devam ediyorsa baskıya devam edin. Bası noktalarına bası uygulayın. 112'yi arayarak tıbbı yardım çağırın.

 

Kanamada İlk yardım


1- Hastanın/ yaralının durumu değerlendirilir (AB)

2- Yardım çağırılır  (112)

3- Kanama değerlendirilir. Kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılır. 

4- Kanama durmazsa ikinci bir bez konarak basınç arttırılır, 

5- Yara üzerindeki bezler kaldırılmadan bandaj ile sarılarak basınç uygulanır.


Uzuv kopmasında ilk yardım; turnike uygulaması


1- Kanayan yere en yakın basınç noktasına basınç uygulanır.
2- Kanayan bölge yukarı kaldırılır.
3- Çok sayıda hastanın/ yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilk yardımcı varsa,  yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa,  uzuv kopması varsa ve baskı noktalarına baskı uygulamak yeterli gelmiyorsa turnike uygulanır

4- Şok pozisyonu verilir,                        
5- Sık aralıklarla yaşam bulguları değerlendirilir.  (2- 3 dk)
6- Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde üstü örtülür.
7- Yapılan uygulamalar varsa turnike ile ilgili bilgiler yazılır.
8- Hızla sevk edilmesi sağlanır. 


Vücuttaki Bası Noktaları


1- şakak bölgesi

2- Boyun bölgesi

3- Köprücük kemiği üzeri

4- Dirsek iç kısmı

5- Kasık bölgesi

6- Bacağın iç kısmı

7- Diz kapağı arkası

8- Ayak bileği

1- Şah damarı


Sadece şah damarı yaralanmalarında bu atardamara diret basınç uygulanır. Şah damaraına tek taraflı basınç uygulanır. Asla iki taraflı bastırılmaz.

2- Köprücük kemiği üzeri


Koltukaltı ve kolun üst kısmında olan kanamalarda kullanılır. Köprücük kemiği üzerindeki çukurluğa baş parmakla baskı uygulayarak yapılır.              

3- Koltuk altı


Kolun üst bölümünde olan kanamalarda koltuk altı atardamarına her iki elin baş parmağı ile baskı uygulanır.                   

4- Kolun üst kısmı


Dirsekten daha alt düzeydeki kanamalarda, üst kol atardamarı bulunarak, parmaklarla kol kemiği arasına sıkıştırılarak basınç uygulanır.                   

5- Kasık


Bacakta olan kanamalarda bu noktaya basınç yapılır. 

Kanamanın olduğu tarafa el yumruk yapılarak kasıktaki bacak atardamarı üzerine baskı uygulanır. 


6- Bacağın iç kısmı (uyluk)


Uyluğun iç yüzeyi boyunca  (Kalça ile diz arasında yer alan uzun tek kemik) seyreden bacak atardamarlarına yumrukla basınç yapılır. 

Turnike uygulaması; doku harabiyeti ve olumsuz etkiler nedeniyle, EN SON ÇARE OLARAK UYGULANMALIDIR. 


TURNİKE UYGULAMASI


Aşağıdaki bazı özel durumlarda turnikeye izin verilir;

      Uzuv kopması varsa ve atardamar bası noktasına basınç uygulaması yetersiz kalmışsa,

      Yaralının taşınması gerekiyorsa,  sağlık kuruluşu çok uzakta ise,

      Birden fazla yaralının bulunduğu ortamda tek ilk yardımcı varsa,  turnike uygulanır.

1- Turnike kanayan yer ile kalp arasında ve daima tek kemik bulunan bölgeye  (üst kol ve üst bacaklara) uygulanır.
2- Turnike yapmak için tel,  lastik,  ip gibi kesici malzemeler kullanılmaz.
3- Turnike uygulaması daima görülecek şekilde açık bırakılır.
4- Dört parmak genişliğinde veya 8 cm eninde sargı bezi, gömlek kolu, kravat ve kemer gb malzemeler kullanılır.

5- Turnike uygulanmış kişinin üzerine ya bir not bırakılır ya da alnına T harfi yazılır  (kırmızı kalem,  ruj veya hiçbir şey bulamaz isek yaralının kendi kanı ile)
6- Atardamar bası noktasına bir elle basınç uygulamaya devam edilir.
7- Kanayan yerin kalbe yakın üst bölgesine sargı bezi 4 parmak ya da 8cm olacak şekilde yarısından katlanarak uzuv etrafına sarılır.
8- Bir ucu halkadan geçirilip,  çekilerek sargının iki ucu bir araya getirilir.

9- Atardamar bası noktasından basınç kaldırılır,  kanamayı tamamen durduracak basınçta sıkı bir düğüm atılır.
10- Düğüm atıldıktan sonra sargı üzerine bir kalem,  tahta parçası vb. sert bir cisim yerleştirilir,  üzerinden bir kere daha düğümlenir.
11- Daha sonra sert cisim kanama duruncaya kadar çevrilerek sıkıştırılır.

12- Kanama durunca sert cisim sargı ile sabitlenir.
13- Turnike kopma yoksa 15–20 dk aralıklarla gevşetilir,  sonra tekrar sıkılır.
14- Kopmalarda turnike gevşetilmez.

 

 

 

Kopan uzuv


1- Su geçirmeyen temiz plastik bir torba içine konulur.

2- Daha sonra bu torba,  içinde buz  (veya soğuk su) olan ikinci bir torba içine konulur.
3- Mümkünse hasta/ yaralı ile birlikte,  değilse hastanın/yaralının hangi hastaneye gittiği takip edilir ve parça ambulans ile süratle gönderilir.

4- Asla kopan uzuv  (organ) ile buz aynı torbaya konulmaz.
5- Torbanın üzerine yaralının adı- soyadı ve bulunduğu saat yazılır.
6- Uygun şartlarda saklandı ise en geç 6 saat içerisinde uzuv yaralıya ameliyathane ortamında takılabilir

İlk yardımcılar eğer turnike uygulamak zorunda ise;



1- Çok ciddi yaralanmaların olduğu yerde tek ilk yardımcıysa
2- Yaralı güç koşullarda bir başka yere taşınmalıysa
3- Uzuv kopmasında bası yerine baskı yapmak yetersiz kalmışsa

İç kanama


İç kanamalar;
1- Şiddetli  travma, 
2- Darbe, 
3- Kırık, 
4- Silahla yaralanma nedeniyle oluşabilir. 
     Hastada/ yaralıda şok belirtileri vardır. 

İç kanamalarda ilk yardım


1- Yaralının bilinci ve AB’si değerlendirilir.

 2- Üzeri örtülerek ayakları 30 cm kaldırılır.

3- Asla ağızdan yiyecek içecek VERİLMEZ.

4- Hareket ettirilmez  (özellikle kırık varsa)

5- Yaşamsal bulgular izlenir. (2- 3 dk)

6- Yardım istenir (112) sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.

 

ŞOK


Ciddi kanaması olan hastalarda/yaralılarda şok gelişir ve hayatı tehdit eder.

Şok; kan dolaşımın yeterli olmaması nedeniyle,  beyin ve vücuda yeterli kan gitmemesi sonucu,  vücuttaki organların oksijenlenmesinin bozulması ile görülen bir durumdur. Özellikle kazalar ve yaralanmalar sonucunda oluşan büyük kanamalarda her zaman şok gelişme tehlikesi vardır.

Vücutta Dolaşımın Normal Olabilmesi İçin 3 Koşul Gereklidir;


1- Kalbin yeterli pompalama gücüne sahip olması

2- Vücutta dolaşan kan miktarının yeterli olması

3- Kan damarlarının fonksiyonlarının yeterli olması


Şok çeşitleri


1- Kardiyojenik şok 

Kalp sistemindeki yetersizliğe bağlı gelişir. 

2- Hipovolemik şok

Vücutta sıvı kaybına bağlı gelişir. 

3- Toksik şok 

Zehirlenmeye bağlı gelişir. 

4- Anaflaktik şok

Kişide alerjiye bağlı gelişir.


Şok belirtileri



1- Endişe,  huzursuzluk,  susuzluk hissi, 

2- Ciltte solukluk,  soğukluk,  nemlilik, 

3- Bilinç seviyesinde azalma, 

4- Hızlı ve yüzeysel solunum, 

5- Hızlı ve zayıf nabız, 

6- Dudaklar veya mukozada solukluk ya da morarma, 

7- Kan basıncında düşme. 


Şok pozisyonu nasıl verilir?


1- Hasta/yaralı düz olarak sırt üstü yatırılır,  baş yana çevrilir.
2- Hastanın/ yaralının bacakları 30 cm kadar yukarı kaldırılarak altına destek konur.
3- Isı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
4- Acil tıbbi yardım gelinceye kadar,  hastanın/yaralının yanında  kalınır.
5- Düzenli aralıklarla yaşam belirtileri 2- 3 dakikada bir  (solunum, hareket,  öksürük vb. ) değerlendirilir.

 

Burun Kanaması


1- Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir.

2- Oturtulur.

3- Başı hafifçe öne eğilir.

4- Burun kanatları 5 dakika süreyle sıkılır.

5- Ağızdan nefes alması istenir.

6- Kanamanın durmaması halinde doktora gitmesi sağlanır.

 

Kulak Kanaması


1- Hafifse temiz bir bezle temizlenir.

2- Kanama ciddi ise; kulak tıkanmadan,  gazlı bezle kapatılır.

3- Bilinci yerinde ise hareket ettirilmeden sırt üstü yatırılır.

4- Bilinci yerinde değilse kanayan kulak üzerine yan yatırılır.

5- Hemen acil tıbbi yardım çağrısı yapılır . (112)   

Ağız yoluyla kanamalar


1- Kan ağız yoluyla mide ve akciğerlerden gelebilir.
2- Mideden gelen kanın rengi kahve telvesi gibidir
3- Akciğerlerden kanın rengiyse açık kırmızı ve hava kabarcıklıdır.
4- Böyle durumlarda hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez. Şok belirtileri değerlendirilerek sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır

                

ÖNEMLİDİR!!
Kafa bölgesine alınan şiddetli bir darbeden sonra burun ya da kulaktan kanama; bir kafatası kırığı belirtisi olabilir. Özellikle hasta/yaralı bilinçsizse, gözlerinin ya da kulaklarının çevresinde morluk varsa; bu durum dikkate alınmalıdır.
Hasta/yaralı olayın oluş şekli bilinmediği sürece baş,  boyun ve omurga yaralanması var olduğu düşünülerek müdahale edilmelidir.

 

       Kan kusmada,  anüs ve üreme organlarından gelen kanamalarda; hasta kanama örnekleri ile doktora sevk edilir.

 

YARALANMALAR


1- Bir travma sonucu deri ya da mukoza bütünlüğünün bozulmasıdır.
2- Aynı zamanda kan damarları,  adale,  sinir vb. yapılar etkilenebilir.
3- Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar.  

 

● Kesik yaralar:


  *Bıçak,  çakı,  cam vb. kesici aletlerle oluşur
  * Genellikle basit yaralardır
  * Derinlikleri kolay belirlenir

● Ezikli yaralar


Şiddetli çarpma ile oluşur. (taş, yumruk ve sopa)
 *Yara kenarları eziktir.
 *Fazla kanama olmaz ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet vardır.

 

● Parçalı yaralar:


*Deri ve yumuşak dokunun bir kısmının ya da tamamının ayrılmasıdır. Çekme etkisi ile oluşur, kanama çoktur.
*Doku ile ilgili tüm organ ve saçlı deride  zarar görebilir. 

● Delici yaralar:


 

*Uzun sivri aletlerle oluşur
*Yüzey üzerinde derinlik hakimdir
*İçerideki doku ve organlarda zarar görebilir,
*Tetanoz tehlikesi vardır. 

● Enfekte (kirli) yaralar



*Gecikmiş yaralar  ( 6 saatten fazla ),  
*Dikişleri ayrılmış yaralar, 
*Kenarları muntazam olmayan yaralar
*Çok kirli ve derin yaralar, 
*Ateşli silah yaraları, 
*Isırma ve sokma ile oluşan yaralar

Yaralanmaların Ortak Belirtileri


1- Ağrı
2- Kanama
3- Yara kenarlarının ayrılması

Yaralanmalarda İlk yardım


1- Yaşam bulguları değerlendirilir,
2- Yara; oluş şekli, süresi, yabancı cisim, kanama yönünden değerlendirilir.
3- Kanama durdurulur.
4- Yaranın üzeri kapatılır.
5- Sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
6- Tetanoz açısından uyarılır.    

       Yaradaki yabancı cisimlere dokunulmamalıdır. 


Ciddi Yaralanmalar ve Belirtileri


1- Kenarları 2 -  3 cm'den fazla ayrık olan, 

2- Kanaması durdurulamayan, 

3- Kas ve kemiğin göründüğü, 

4- Delici, batıcı aletlerle oluşan, 

5- Yabancı cisim saplanmış olan, 

6-  Hayvan ısırıkları, 

7- Görünürde iz bırakma ihtimali olan yaralar. 

Yaraya saplanan yabancı cisimler asla çıkarılmaz

Yarada kanama varsa durdurulur, 

Yara içi kurcalanmamalıdır

Yara temiz bir bezle örtülür  (nemli bez)

Yara üzerine bandaj uygulanır, 

112 aranır. 


Delici Göğüs Yaralanmalarında İlk yardım Belirtileri


1- Yoğun ağrı,   

2- Solunum zorluğu,  

3- Morarma,  

4- Kan tükürme,  

5- Açık pnomotoraks  (Yarada nefes alıyor görüntüsü)


Bilinç kontrolü yapılır, 

Yaşam bulguları değerlendirilir, 

Yara,  üzerine plastik poşet,  naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır,  kapatılan malzemenin bir ucu açık bırakılır, 

Batan cisim varsa etrafı desteklenerek tespit edilir. 

      

    

Bilinç açık ise hasta/yaralı YARI OTURUR pozisyonda oturtulur, 

Ağızdan hiçbir şey verilmez, 

Şok önlemleri alınır, 

Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir, 

Tıbbi yardım istenir   (1- 1- 2). 


Delici Karın Yaralanmaları


1- Karın bölgesindeki organlar zarar görebilir, 

2- İç ve dış kanamaya bağlı şok gelişebilir, 

3- Karın tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir. 

4- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. 


Delici karın yaralanmalarında ilk yardım


1- Bilinç kontrolü yapılır,

2- Yaşam bulguları kontrol edilir,

3- Dışarı çıkan organlar içeri sokulmaz,  nemli,  temiz bir bezle örtülür,

4- Bilinç yerindeyse bacaklar karına doğru bükülerek sırt üstü yatırılır,

5- Isı kaybını önlemek için üzeri örtülür.

6- Ağızdan yiyecek ve içecek verilmez,

7- Yaşam bulguları düzenli olarak izlenir,

8- Acil Tıbbi yardım istenir. 

Kafatası Ve Omurga Yaralanmaları


1- Trafik kazalarında ölümlerin %80’i kafa, beyin yaralanmaları sonucu oluşmaktadır.
2- Bel kemiğindeki yaralanmalarda omurgada ani sıkışma yada ayrılma meydana gelebilir. Bunun sonucunda Merkezi Sinir Sistemi etkilenerek bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Kafatası Yaralanma Çeşitleri


1- Saçlı deride yaralanmalar
2- Kafatası,  beyin yaralanmaları
                    -  Kafatası kırıkları
                    -  Yüz yaralanmaları
                    -  Omurga  (bel kemiği) yaralanmaları

Kafatası Ve Omurga Yaralanma Nedenleri


1- Yüksek bir yerden düşme
2- Baş ve gövde yaralanmaları
3- Otomobil ve bisiklet kazaları
4- Spor iş  kazaları
5- Yıkıntı altında kalma

Kafatası Ve Omurga Yaralanma Belirtileri


1- Bilinç düzeyinde değişmeler,
2- Başta,  boyunda ve sırtta şiddetli ağrı,
3- Elde ve parmaklarda karıncalanma ya da his kaybı,
4- Vücudun herhangi bir yerinde tam yada kısmi hareket kaybı.

5- Başta ya da omurgada şekil bozukluğu,
6- Burun ve kulaktan beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi,
7- Baş,  boyun ve sırtta dış kanama,
8- Sarsıntı,
9- Denge kaybı,
10- Kulak ve göz çevresinde morluk.

 

HASTADA HİÇBİR BELİRTİ YOKSA BİLE;
1- Yüz ve köprücük kemiği yaralanmaları
2- Tüm düşme vakaları
3- Trafik kazaları
4- Bilinci kapalı tüm hasta/yaralılar
 
   KAFA VE OMURGA YARALANMASI “VAR” OLARAK SAYILMALIDIR.

Kafatası Ve Omurga Yaralanmalarında İlk Yardım


1- Bilinç kontrolü yapılır.

2- Yaşam bulguları değerlendirilir.

3- Hemen acil tıbbi yardım istenir  (112)

4- Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır.

5- Herhangi bir tehlike söz konusu ise ayaklarından tutularak düz pozisyonda sürükleme yöntemi ile taşınarak  daha güvenli bir yere alınır. Baş- boyun- gövde ekseni bozulmamalıdır.
6- Yardım geldiğinde sedyeye baş- boyun- gövde ekseni bozulmadan alınmalıdır
7- Yaralının taşınma ve sevki sırasında sarsıntıya maruz kalmamasına  dikkat edilmelidir.

8- Kaza nedeni ve yaralı hakkındaki bilgiler kaydedilmeli ve gelen Acil Yardım ekibine bildirilmelidir.
9- Hasta / yaralı asla yalnız bırakılmamalıdır.

 

     

Yanık


Vücudun herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır.
Yanık genellikle sıcak su veya buhar temasıyla meydana
gelebileceği gibi,  sıcak katı maddelerle temas,  asit alkali
gibi kimyasal maddelerle temas,  elektrik akımı etkisiyle
veya radyasyon nedeniyle oluşabilir

 

    Fiziksel yanıklar

1- Isı  (alev, sıcak nesne) ile oluşan yanıklar,  
2- Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
3- Işın ile oluşan yanıklar,
4- Sürtünme ile oluşan yanıklar,
5- Donma sonucu oluşan yanıklar.

 

    Kimyasal yanıklar

Kimyasal madde teması ile oluşan yanıklar. 

Yanığın ciddiyetini belirleyen durumlar


1- Derinlik
2- Yanan bölge,
3- Yanığın etkilediği alan, yaygınlık
4- Enfeksiyon riski
5- Yaş
6- Solunum yolunun gördüğü zarar
7- Yaralının önceden var olan hastalık hikayesi

I. Derece yanıklar


1- Deri yüzeyinde kızarıklık
2- Ağrı
3- Yanık bölgede ödem,  
4- Yaklaşık 48 saatte  iyileşir. 

II. Derece yanıklar


1- Deride içi su dolu kabarcıklar oluşur. Yanık bölgeyi koruma altına alır.
2- Ağrılıdır.
3- Derinin kendini yenilemesiyle kendi kendine iyileşir. 

III. Derece yanıklar


1- Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir.
2- Kaslar,  sinirler,  damarlar zarar görmüştür.
3- Beyaz ve kara yaradan,  siyah renge kadar aşamaları vardır.
4- Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur. 

Yanığın Vücuda Olumsuz Etkileri


1- Derinliği yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak, organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar.
2- Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir.
3- Hastanın/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.

 

Isı İle Oluşan Yanıklarda İlk yardım


1- Kişi hala yanıyorsa, paniğe engel olunur,  koşması engellenir .

2- Yaralının üzeri battaniye vb. ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
3- Yaşam belirtileri değerlendirilir
4- Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği değerlendirilir.

5- Yanık bölge, en az 20 dakika,  soğuk su altında tutulur. (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından               önerilmez)
6- Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük,  bilezik vb. eşyalar çıkarılır.
7- Derinin zarar görmesini önlemek için sabunlu su ile dikkatlice temizlenir.
8- Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.

9- Su toplamış yerler patlatılmaz.
10- Yanık üzerine hiçbir madde  (ilaç dahil) sürülmemelidir.
11- Yanığın üzeri temiz bezle örtülür.

12- Hastanın/yaralının üzeri battaniye ile örtülür.

13- Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır. 

14- Yanık yüzeyi geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa, hastanın/yaralının kusması yoksa, biliçliyse ağızdan sıvı               verilerek sıvı kaybı önlenir.
15- 1 lt su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz
16- Acil tıbbi yardım istenir (112 ). 

Kimyasal Yanıklarda İlk yardım


1- Kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilir.
2- Etkilenen bölge bol tazyikli  suyla,  en az 15- 20 dk. yumuşak şekilde yıkanır.
3- Giysiler çıkarılmalıdır.
4- Hasta/yaralı örtülmelidir.
5- Tıbbi yardım sağlanmalı 112 aranmalıdır.

Elektrik Yanıklarında İlk yardım


1- Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır
2- Hastaya /yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir.
3- Akımı kesme imkanı yoksa,  tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir.

4- Hastanın/yaralının AB’si değerlendirilmelidir.
5- Hasta/yaralı kımıldatılmamalıdır.
6- Hasar gören bölge örtülmelidir.
7- 112 ile Tıbbi yardım istenmelidir. 

Sıcak Çarpması


Yüksek derece ısı ve nem sonucu,  vücut ısısının ayarlanamaması durumunda ortaya bazı bozukluklar çıkar. 

Sıcak çarpmasının belirtileri


1- Adale krampları, (Güçsüzlük,  yorgunluk),
2- Baş dönmesi,
3- Solgun ve sıcak deri,
4- Bol terleme (daha sonra azalır) / (Hızlı nabız),
5- Mide krampları,  kusma,  bulantı,
6- Davranış bozukluğu,
7- Bilinç kaybı, hayal görme,

Sıcak çarpmasında İlk yardım


1- Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
2- Giysiler çıkarılır.
3- Sırt üstü yatırılır, kol ve bacaklar yükseltilir.
4- Bilinci açıksa sıvı kaybını gidermek için karışımlı sıvı verilir.
5- Bulantı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için su, tuz,  karbonatla hazırlanan sıvı ya da soda içirilir. 

Donmalar


Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur.

I. Derece Donma


·        En hafif şeklidir.

·        Deride soluk renk,  soğukluk hissi, uyuşukluk, halsizlik

·        Daha sonra kızarıklık ve karıncalanma hissi

II. Derece Donma


1- Zarar gören bölgede gerginlik hissi,
2- Ödem,  şişkinlik,  ağrı,  içi su dolu kabarcıklar,
3- Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür. 

III. Derece Donma


Geriye dönülmez doku harabiyeti vardır. Doku harabiyeti kemikleri de kapsar. Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatlarla ayrılan siyah bir bölge oluşur. 

Donmalarda İlk yardım


1- Hasta/yaralı ılık bir ortama alınarak,  soğukla teması kesilir.
2- Sakinleştirilir.
3- Kesin istirahat ettirilir,  hareket ettirilmez.
4- Kuru giysiler giydirilir.
5-  Bilinci yerindeyse sıcak içecekler verilir.

6- Su toplamış bölgeler patlatılmaz,  üstü örtülür. 

7- Donuk bölge ovulmaz,  kendi kendine ısınması sağlanır.
8- Isınma işleminden sonra hala hissizlik varsa,  bezle bandaj yapılır.
9- El ve ayak doğal pozisyonda tutulur ve yukarı kaldırılır.
10- Asla uyumasına izin verilmez.
11- Tıbbi yardım 112 aranarak istenir. 

4- KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLK YARDIM

Kırık


Kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşur. 

Kapalı kırık


Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri sağlamdır. 

Açık kırık


Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kemik uçları dışarı çıkabilir, beraberinde kanama ve enfeksiyon riski taşırlar. 

Kırık Belirtileri


1- Hareketle artan ağrı
2- Şekil bozukluğu,  hareket kaybı
3- Ödem,  kanama nedeniyle morarma
Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir. 

Karşılaşılabilecek Olumsuz Durumlar


1- Kırık yanındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma.
2- Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk.
3- Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok.

Kırıklarda ilk yardım


1- Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilmelidir.

     

2- Hasta yaralı hareket ettirilmemelidir.   

            

 

3- Yanıklada kol etkilenmişse yüzük,  saat vb. eşyalar çıkarılmalıdır.  

      


            

4- Kırık şüphesi olan bölge ani hareketlerden kaçınarak sopa,  karton,  tahta gibi sert malzemelerle yakındaki eklemleri içine alacak şekilde tespit edilmelidir.

                  


5- Açık kırık varsa tespitten önce yara üzeri kapatılmalıdır.

        
6- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız ve ısısı kontrol edilmelidir.
7- Kol ve bacaklar yukarıda tutulmalıdır.

                         

8- Hasta/ yaralı sıcak tutulmalıdır.

9- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanmalıdır. 

    

Burkulma


Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.

Burkulma Belirtileri


1- Burkulan bölgede ağrı,
2- Kızarıklık,  
3- Şişlik,
4- İşlev kaybı. 

Burkulmalarda ilk yardım


1- Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.
2- Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
3- Hareket ettirilmez.
4- 112 aranarak Acil tıbbi yardım sağlanır

Çıkık


Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konuma dönemez. 

Çıkık Belirtileri


1- Yoğun ağrı

2- Kızarıklık,  şişlik

3- İşlev kaybı

4- Eklem bulunduğu şekilde tespit edilir. 

5- Bölgede  nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir. 

6- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz!!

7- Hasta/ yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez. 

8- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanır. 


Çıkıklarda İlk yardım nasıl olmalıdır?


1- Eklem bulunduğu şekilde tespit edilir.
2- Bölgede nabız,  deri rengi ve ısı kontrol edilir.
3- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz!!
4- Hastaya/ yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez.
5- 112 aranarak Tıbbi yardım sağlanır. 

Çıkıklarda Dikkat edilmesi gerekenler:


1- Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmeli, düzeltilmeye çalışılmamalıdır.
2- Tespit; kırık, çıkık ve  burkulmanın,  üstünde ve altında kalan eklemleri de içerecek şekilde yapılmalıdır.

Uyluk Kemiği Kırığında Tespit Etme


1- Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı ikinci bir tespit malzemesi gibi kullanılabilir.

2- Bir el ayağın üst kısmına diğer eli bileğe koyarak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir içe döndürmede uygulanacaktır.

3- Bacak aralarına dolgu malzemesi konur. Amaç iki bacak arasındaki boşlukları doldurarak hareketi önlemektir.

4- Bandajla bilekler sekiz şeklinde bağlanarak sabitlenir.

5- Koltuk altına kadar olan tespit malzemeleri kalın sargılarla ayak bileğine kadar sabitlenir.

6- Her iki bacakta kırıksa,  tespit malzemesi vücudun her iki tarafından desteklenerek sabitlenir.

7- Tespit malzemesinin bulunamadığı durumlarda sağlam bacaktan destek alınarak geniş malzemelerle  (çarşaf gb) sabitleme yapılır. 

5- BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLK YARDIM

Göğüste Kuvvetli Ağrıda İlk Yardım


1- Hastanın yaşam bulguları kontrol edilir.
2- Hasta hemen istirahata alınır.
3-
"Yarı oturur"  pozisyon verilir.
4- Sakinleştirilir.
5- Kullandığı ilaçları varsa almasına yardımcı olunur.
6- 112 Aranarak Yardım istenir, sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
7- Yol boyunca yaşam bulguları izlenir. 

Sara Krizinde (Epilepsi) 'de İlk Yardım


1- Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
2- Kriz kendi sürecini tamamlamaya bırakılır.
3- Hasta bağlanmaya çalışılmamalıdır.
4- Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmamalıdır.
5- Yabancı herhangi bir madde kullanılmamalıdır.  (soğan,  kolonya vb).

6- Kendini yaralamamasına dikkat edilir. 

7- Yaralanabileceği şeyler etraftan kaldırılır.
8- Başın altına yumuşak bir şey konulur.
9- Sıkan giysiler gevşetilir.
10- Kusma karşısında tetikte olunmalıdır.
11- Düşme sonucu yaralanma varsa ilgilenilir.
12- 112 aranarak Tıbbi yardım istenir. 

Sara Krizi (Epilepsi) Belirtileri


1- Hastada var olmayan koku alma,  adale kasılması vb. ön haberci denilen belirtiler olur.
2- Bazen hasta bağırır,  şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.
3- Yoğun ve genel adale kasılması görülür. 10- 20 sn kadar nefesi kesilir.
4- Dudaklarda ve yüzde morarma gözlenir.

5- Ardından kısa ve genel adale kasılması,  sesli nefes alma,  aşırı tükürük salgılanması,  altına kaçırma görülür.
6- Hasta dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir. Aşırı kontrolsüz hareketler gözlenebilir.
7- Son aşamada hasta uyanır,  şaşkındır,  nerede   olduğundan habersiz,  uykulu hali vardır.

8- Ardından kısa ve genel adale kasılması,  sesli nefes alma,  aşırı tükürük salgılanması,  altına kaçırma görülür. 

9- Hasta dilini ısırabilir başını yere çarpıp yaralayabilir. Aşırı kontrolsüz hareketler gözlenebilir.
10- Son aşamada hasta uyanır,  şaşkındır,  nerede   olduğundan habersiz,  uykulu hali vardır. 

Sara Krizi (Epilepsi)


Kronik bir hastalıktır. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır.

Ateş Nedeniyle Oluşan Havaleler


Herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 ‘C üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır
              

 Ateş nedeniyle oluşan havalelerde ilk yardım

    Öncelikle hasta ıslak havlu yada çarşafa sarılır
Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur. 112 aranarak Tıbbi yardım istenir. 

Havale Çeşitleri


1- Ateş nedeniyle oluşan havaleler.
2- Sara krizi  (Epilepsi)

Havale Nedenleri


1- Beyinde yaralanma

2- Beyinde enfeksiyon

3- Yüksek ateş

4- Bazı hastalıklar (sara krizi)

Havale


Vücudun adale yapısında  kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. 

Kan Şekeri Düşüklüğünde İlk Yardım


1- Hastanın AB ’si değerlendirilir
2- Bilinci yerindeyse; şeker,  şekerli içecekler verilir.
3- Belirtiler 15 -  20 dakikada geçmiyorsa sağlık kuruluşuna başvurulur.
4- Bilinci kapalı ise; Koma Pozisyonu verilerek 112 aranır, tıbbı yardım çağrılır.

Kan Şekeri Düşüklüğü


Herhangi bir nedene bağlı olarak vücutta kan şekeri  (glukoz) eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.  

           

 Nedenleri

1- Şeker hastalığı tedavisine bağlı
2- Uzun egzersizler
3- Uzun süre aç kalma
4- Bağırsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası

Bilinci Kapalı (Koma) Olan Hasta/Yaralıya Yaklaşım


·        BİLİNÇ KAYBI
Beynin normal fonksiyonlarındaki bir aksama sonucu uyku halinden başlayarak,  hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden,  Bilincin kısmen ya da tamamen kaybedilmesidir.

·        BAYILMA

                     Bayılma (Senkop)  Kısa süreli,  yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının  azalması sonucu oluşur.          

Kalp Krizi Belirtileri


1- Hasta ciddi bir sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma vb. görülür.
2- Ağrı; göğüs yada mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür. Omuzlara ve sol kola yayılır.
3- Bazen hazımsızlık ve kas ağrısı, mide bulantısı şeklinde belirti verir. 

Göğüste Kuvvetli Ağrı Belirtileri


1- Sıkıntı veya nefes darlığı
2- Ağrı; genellikle göğüs ortasında başlar,  kollara,  sırta,  çeneye doğru ilerler.
3- Fiziksel zorlama, heyecan, üzüntü yada fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar.
4- Kısa sürelidir. İstirahat ile durur.

****İstirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir. 

Göğüste Kuvvetli Ağrı ve Nedenleri


1- Angine pektoris (kalp ağrısı)
2- Miyokart enfaktüsü (kalp krizi)
3- Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.

 

Koma Pozisyonu (Yarı-Yüzükoyun-Yan Pozisyon)


1- Kişinin bilinci kontrol edilir
2- Sıkan giysiler gevşetilir, ağzının içine bakılır
3- Solunum değerlendirilir.
4- Hasta yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür.

5- İlk yardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarıya uzatılır.

4- Hasta yaralının karşı taraftaki kolu boyun bölgesine konulur.
7- Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır.

8- Karşıdaki omuz ve kalçadan tutularak bir hamlede çevrilir. 

9- Üsteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır.
10- Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır.
11- Baş uzatılan kolun üstüne hafif geriye eğik olarak konur
12- Tıbbi yardım gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur.
13- 2- 3 dakika arayla solunum kontrol edilir. 

Bilinç Kapalı İse


1- Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir
2- Koma pozisyonu verilir
3- Yardım çağrılır  (112)
4- Sık sık solunum kontrol edilir
5- Yardım gelinceye kadar hasta yaralının yanında beklenir. 

Koma Belirtileri


1- Yutkunma,  öksürük vb. tepkilerin kaybolması sonucu hırıltılı nefes alma
2- Sesli ve ağrılı dürtülere tepki yokluğu
3- İdrar ve dışkı kontrolünün  kaybolması

Koma Nedenleri


1- Düşme yada şiddetli darbe sonrası  (özellikle kafa travmaları)
2- Zehirlenme
3- Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı
4- Şeker hastalığı
5- Havale vb. hastalıklar.

Koma


Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dıştan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.                        

Bayılma Belirtileri


1- Bacaklarda uyuşma,  bilinçte bulanıklık
2- Yüzde solgunluk
3- Üşüme, terleme
4- Hızlı ve zayıf nabız
4- Baş dönmesi,  baygınlık, yere düşme

 

EĞER KİŞİ BAŞININ DÖNDÜĞÜNÜ SÖYLERSE

1- Sırt üstü yatırılır. Ayakları 30 cm kaldırılır.
2- Sıkan giysiler gevşetilir.
3- Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.

 

EĞER KİŞİ BAYILDIYSA


1- Sırt üstü yatırılarak,  ayakları 30 cm kaldırılır
2- Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve korunur
3- Sıkan giysiler gevşetilir
4- Kusma varsa yan pozisyonda tutulur
5- Solunum kontrol edilir

6- Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.ş

Bilinç Kaybı Bayılma Nedenleri



1- Korku,

2- Aşırı heyecan,

3- Sıcak,  

4- Yorgunluk,  

5- Kapalı ortam,  

6- Kirli hava,

7- Aniden ayağa kalkma

6- HASTA/ YARALI TAŞIMA TEKNİKLERİ

Hasta /yaralı taşınmasında temel kurallar:


1- İlk yardımcı kendi sağlığını asla riske sokmamalıdır.
2-  Gereksiz zorlama ve yaralanmalardan kaçınılmalıdır.

3- Baş- boyun- gövde ekseni esas alınmalı,
4- Ekip çalışması yapılmalı,  
5- Hastaya / yaralıya yakın mesafede çalışılmalı,
6- Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalı,
7- Sırtın gerginliğini korumak için dizler kalçadan bükülmeli,
8- Yerden destek alacak şekilde,  her iki ayağı kullanmalı ve birini diğerinden öne yerleştirmeli,

9- Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup,  kalça kasılmalıdır.
10- Kalkarken ağırlığı kalça kaslarına verilmelidir,  
11- Yavaş ve düz adımlarla yürünmelidir.  (Adımlar omuzdan geniş olmamalı)
12- Ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalı hasta/yaralı az hareket ettirilmelidir.


      Acil Taşıma

    1- Genel bir kural olarak,  hastanın / yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır!!!!

    2- Olağanüstü bir tehlike söz konusu ise,  her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur, en kısa sürede yaralılar güvenli bir yere taşınmalıdır.
 

      Acil Taşıma Teknikleri

    1- Sürükleme yöntemi

     - Ayak bileklerinden sürükleme

     - Koltuk altından tutarak sürükleme

    2- Araç içindeki yaralıyı taşıma  (RENTEK)

 

 Sürükleme   

  Özellikle iri yarı kişilerin taşınması gerekiyorsa dar,  basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir.
***Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.

 

 Araçtan Yaralı Çıkarma (Rentek Manevrası)
Hasta/yaralı bilinci ve solunumu yoksa temel yaşam desteği yapma gerekliliği olacağı için ya da patlama yangın tehlikesi varsa araçtan çıkarılır. Bunun için rentek manevrası uygulanır. Hayati tehlike söz konusu değilse yaralı araçtan çıkarılmamalıdır.


1- Olay yeri değerlendirilir. Güvenli çevre önlemleri alınır.
2- Bilinç kontrolü yapılır.
3- 112 aratılır.
4- Hastaya/yaralıya yan taraftan yaklaşılır. Ağız içi temizlenir.
5- Ellerle kulak arkasından bir kepçe gibi boyun ve baş kavranır, araç koltuğunun arkasına yaslanılır. Koltuk başlığı 60 derecedir.
6- Hemen 5-10 saniye süreyle bak- dinle- hisset yapılır. Çevrede kimse yok ise 112 ilk yardımcı tarafından bu aşamada aranır)
7- Hastaya/yaralıya yakın el alına konularak baş sabitlenir, diğer el rahatlıkla hastanın /yaralının ayakları pedallara sıkışmışsa kurtarılır. El freni çekilir, emniyet kemeri çözülür.

8- Boyunluk varsa takılır; yoksa İlk yardımcıya uzak olan kol, pantolon ya da kemer içine sokulur, yakın kol yaralının diğer kolunun koltuk arkasına uzatılır ve İlk yardımcı kolunu hastanın/ yaralının koltuk altından geçirir ve boyunluk gibi elinin içiyle yaralının boynunu tutar.
9- Alındaki el, yaralının arkasından yaralının arkaya uzatılan kolunu tutar.
10- İlk yardımcı boyun boşluğunu da kullanarak hastanın/yaralının başını sabitler.

11- Baş, boyun ve gövde hizası korunarak araçtan dışarı çıkartılır.
12- Hasta/yaralı sedyeye ya da yere yatırılarak kolayca müdahale edilir.

13- Temel yaşam desteğine başlanır. 

Kısa Mesafe Taşıma Teknikleri


        Kucakta Taşıma

Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir.

 

       İlk Yardımcının Omuzundan Destek Alma

     Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hastaların/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.

 

       Bir İlk Yardımcı ile Sırtta Taşıma

Bilinçli hastaları taşımada uygundur.

 

         Bir İlk Yardımcı İle Omuzda Taşıma

Yürüyemeyen ya da bilinci kapalı olan kişilerde uygundur. İtfaiyeci yöntemi de denir. Hastanın/ yaralının omurga ve baş yaralanması olmadığı durumlarda

kullanılır. İlk yardımcı hastanın/yaralının kendisine yakın olan kolunu omzuna alır, kol hizasındaki bacak arasından el geçirilerek yaralının beli omuzlarda olacak şekilde uygulanır. 

İki İlk Yardımcı ile Kısa Mesafede Taşıma Yöntemleri


1-  “Altın beşik” yöntemi

2-  Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma

3-  Sandalye ile taşıma

Sedye Üzerine Yerleştirme Teknikleri


      Kaşık

 

      Köprü Tekniği

 

      Karşılıklı Durarak 

           

      Bir battaniye ve iki kişiyle geçici sedye oluşturma

7. ÜNİTE ZEHİRLENMELERDE İLK YARDIM

Zehirlenme


1- Vücuda zehirli  (toksik) maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır.

2- Vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden vücuda giren her türlü maddenin toksik olduğu varsayılır.

Zehirlenmelerde Genel Belirtiler


1- Sindirim sistemi bozuklukları; bulantı, kusma, karın ağrısı ishal

2- Sinir sistemi bozuklukları; bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk

3- Solunum sistemi bozuklukları; nefes darlığı, morarma, solunumun durması

4- Dolaşım sistemi bozuklukları; nabız bozukluğu,  kalp durması

Zehirlenme Yolları


 1- Sindirim yolu ile zehirlenme;

      kimyasal maddeler,  bozuk besinler,  zehirli mantarlar,  ilaç,  aşırı alkol

2- Solunum yolu ile zehirlenme;

      genellikle karbonmonoksit  (tüp kaçakları,  şohben,  bütan gaz sobaları),  yapıştırıcılar,  boyalar,  ev temizleme maddeleri vs.

3- Cilt yoluyla zehirlenme ;

·        böcek sokmaları,  hayvan ısırmaları,  ilaç enjeksiyonu,  zirai ilaçlar vs. 

Sindirim Yoluyla Zehirlenmelerde İlk Yardım


1- Bilinç kontrolü yapılır.

2- Ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile çalkalanmalıdır.

3- Zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile  yıkanır.

4- Yaşam bulguları değerlendirilir.

5- Kusma,  bulantı,  ishal vb. belirtiler değerlendirilir.

6- Kusturulmaya çalışılmaz,  özellikle yakıcı maddenin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmamalıdır.

7- Bilinç kaybı varsa Koma Pozisyonu verilir.

8- Üstü örtülür.

9- 112 aranır.

10-Olayla ilgili bilgiler kaydedilir.

·        Zehirli maddenin türü,

·        İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?

·        Hastanın bulunduğu saat,

·        Evde ne tür ilaçlar var?

Solunum Yoluyla Zehirlenme


1- Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam,  kapı vb. açılarak ortam havalandırılır.

2- Yaşamsal belirtiler değerlendirilir. (AB)

3- Yarı oturur pozisyonda tutulur.

4- Bilinci kapalı ise Koma Pozisyonu verilir.

5- Acil tıbbi yardım için 112 aranır.

Deri Yolu ile zehirlenmelerde İlk Yardım


1- Yaşam bulguları değerlendirilir.

2- Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir.

3- Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır.

4- 15 - 20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanır.

5- Tıbbi yardım için 112 aranır.

Genel Zehirlenmelerde İlk Yardım


1- Zehirlenmeye neden olan maddeyi uzaklaştırmak.  (Zehirli madde vücuttan ne kadar çabuk uzaklaştırılırsa o kadar az miktarda emilir)

2- Hayati fonksiyonların devamının sağlanması.

3- En yakın sağlık kuruluşuna bildirmek

                      ZEHİR DANIŞMA MERKEZİ 114!!

Arı Sokması


         Arı Sokması


        Acı, şişlik ve kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Birkaç yerden soktuysa alerjik bünyeli kişilerde tehlikeli olabilir.            

       Arı Sokmasında İlk Yardım
1- Yaralı bölge yıkanır.
2- Derinin üzerinde arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır.
3- Soğuk uygulama yapılır  (buz,  soğuk su). Amonyak kullanılmamalıdır.
4- Eğer ağızdan sokmuşsa, hemen buz emmesi sağlanır

Akrep Sokması


→Akrep Sokması Belirtileri

1- Ağrı
2- Ödem
3- İltihaplanma,  kızarıklık,  morarma
4- Adale krampları,  titreme ve karıncalanma
5- Huzursuzluk,  havale gözlenebilir.

 

Akrep Sokmasında İlk Yardım

1- Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez!
2- Yatar pozisyonda tutulur,
3- Yaraya soğuk uygulama yapılır (Soğuk kompres uygulama bölgesinde uzun süre bekletilmez.Kompres bölgedeki ısıyı kendi bünyesine alarak ısınır ve belirli zamandan sonra soğuk yerini sıcağa bırakcağından yararlı bir uygulamayı zararlı hale getirmekten kaçınmış oluruz).  

4- Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır,

5- Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz  (kesilmez, emilmez vb)

6- Kalp seviyesinden aşağıda tutulur. 

Yılan Sokması


Lokal ve genel belirtiler verir.

1- Bölgede morluk ve iltihaplanma  (1- 2 hafta sürer),
2- Kusma,  karın ağrısı,  ishal gibi sindirim bozuklukları,
3- Aşırı susuzluk,
4- Baş ağrısı ve solunum düzensizliği,

5- Şok,  kanama
6- Psikolojik bozukluklar
7- Kalpte ritim bozukluğu oluşabilir.


Yılan Sokmasında İlk Yardım

1- Hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır
2- Yara su ile yıkanır
3- Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek yüzük,  bilezik,  saat gibi eşyalar çıkarılır
5- Yara baş ve boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır

6- Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek basınçta bandaj yapılır. (turnike uygulanmaz)
7- Yara üzerinde herhangi bir girişimde bulunulmaz. (kesilmez ve emilmez)
8- Yaşam belirtileri izlenir.

9- 112 aranarak Acil tıbbi yardım istenir. 

Deniz Canlılarının Sokması


1- Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.
2- Kızarma, şişme, iltihaplanma,
3- Sıkıntı hissi,  
4- Huzursuzluk,
5- Havale,  
6- Baş ağrısı

 

8- VÜCUDA YABANCI CİSİM KAÇMASI

Göze Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım


·        Toz,  kirpik, çapak gibi madde ise;
1- Gözü ışığa çevrilir,  alt göz kapağı içine bakılır.
2- Gerekiyorsa üst göz kapağı açık tutulur.
3- Nemli,  temiz bir bezle çıkarılmaya çalışılır.
4- Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir
5- Göz ovulmamalıdır.
6- Çıkmıyorsa bir sağlık kuruluşuna gitmesini
 sağlayın.

 

        ·   Metal veya batan bir cisimse;
             1- Gerekmedikçe hastayı kımıldatmayın.
             2- Göze hiçbir şekilde dokunulmaz
             3- Tıbbi yardım istenir.

       4- Hastanın göz uzmanlık dalı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesini sağlayın. 

Buruna yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım


1- Burun duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır. (Hınkırma)

2- Çıkmazsa tıbbi yardım sağlanır.

 

Kulağa Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım


1- Kesinlikle sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmemelidir.

2- Su değdirilmemelidir.

3- 112 aranarak Tıbbi yardım istenmelidir.